Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/6042 E. 2017/7762 K. 25.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6042
KARAR NO : 2017/7762
KARAR TARİHİ : 25.05.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

… A R A R

Davacı 3. kişi vekili, 05.09.2013 tarihinde haczedilen malların vekil edenine ait olduğunu ileri sürerek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı tarafından sunulan sözleşme ve faturaların adi nitelikli ve her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; borçlunun atık-hurda kağıt toplayarak davacı 3.kişi şirkete satan tedarikçilerden olduğu, bununla ilgili olarak borçlu ve 3.kişi şirket arasında sözleşme yapıldığı ve bu sözleşmeye istinaden haczedilen mahcuzların borçluya 3.kişi şirket tarafından verildiğinin iddia edildiği, bu iddianın tanık beyanları ile doğrulandığı, bilirkişi raporu ile de hacze konu mahcuzların 2004 yılında davacı 3.kişi şirket tarafından satın alındığının tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan….tarafından düzenlenen 24.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu mahcuzun 12.08.2004 tarihli fatura ile satın alındığı, sözkonusu faturanın davacının ticari defterleri, belge ve cari hesap kayıtları ile demirbaş döküm kayıtlarına intikal ettirildiği belirtilmiştir. Öte yandan; anılan bilirkişi raporunda; davacının 2004 yılına ait yevmiye kebir defterlerinin incelendiği, bunların açılış tasdiklerinin yapıldığı belirtilerek açılış tarihleri zikredilmiş olmasına rağmen ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığına ilişkin bir tespite yer verilmemiştir. Bu bilgilere göre, anılan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime uygun bir rapor olduğundan bahsedilemez. Bu nedenle; Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü fatura ve davacının ticari defter ve kayıtları esas alınmak suretiyle; makine mühendisi, ve mali müşavir bilirkişilerden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, haczedilen makinelerin davacının dayandığı faturada belirtilen makine olup olmadığı, bu faturanın davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, işlenmişse bu defterlerin usulune uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı, mahcuzun bedeline ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun banka kayıtları da dikkate alınarak açıklığa kavuşturulması bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.