Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/6031 E. 2015/8557 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6031
KARAR NO : 2015/8557
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, dava dışı borçlu aleyhine başlatılan takip neticesinde, 08/10/2013 günü şirketlerine ait imalathanede bulunan bir kısım mallara haciz konulduğunu, borçlu … ile firmalarının herhangi bir ortaklığı bulunmadığını, firmalarının … ‘ya fason üretim yaptırdığını, haczedilen malların borçlu … ‘le ilgisinin bulunmadığını iddia ederek davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haczin davacı 3. kişi olan şirket yetkilisinin huzurunda 08.10.2013 tarihinde yapılmasına karşın, İİK’nun 96. maddesinde yazılı 7 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 21.10.2013 tarihinde açıldığı gerekçesiyle süresinde açılmayan istihkak davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
1- Dava dosyası ekinde bulunan asıl takip dosyası olan İcra Dairesi’nin 2013/19481 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden, İcra Müdürlüğü’nce tesis edilen 01.11.2013 tarihli karar ile İİK’nun 99. maddesi uyarınca alacaklı tarafa işbu kararın tefhim veya tebliğinden itibaren vaki istihkak iddiasının kaldırılması için dava açmak üzere 7 günlük süre verildiği tespit edilmiş, bu kararın taraflara tebliğ edildiğine dair belgeye dosya içinde rastlanmamıştır. Bu durumda, anılan karar uyarınca dava açma külfeti alacaklıya yüklenmiş olmakla birlikte 3. kişinin istihkak davası açmasını engelleyen yasal bir düzenleme yoktur.
Bu koşullarda Mahkemece, davanın süresinde açıldığının kabulü ile tarafların iddiaları ve savunmaları ile gösterdikleri delillerin toplanması neticesinde oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.