Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/5677 E. 2015/11779 K. 27.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5677
KARAR NO : 2015/11779
KARAR TARİHİ : 27.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Menfi tespit

…. ile… aralarındaki mahkemenin görevsizliğine dair Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 21.01.2014 gün ve 286/546 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,50 TL’nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 27.05.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dava halen hukuken evli durumda olan taraflar/eşler arasında, mevcut icra takibine yönelik borç nedeniyle İİK. 72. madde uyarınca açılmış “olumsuz tespit” davası niteliğindedir. İcra takibine konu edilen alacak/borç tarafların bankada ortak hesapta tutulan mevduat/paranın davacı tarafından alınmış olması iddiasına dayalıdır.

Eşlerin bütün özel hukuk ilişkilerinin Aile Hukuku ilişkisi içinde ve Türk Medeni Kanunu’nun 2. kıtabından kaynaklanacağı, bu sebeple özel hukuk ilişkilerinin tamamında Aile Mahkemeleri’nin görevli olacağı söylenemez. TMK’nun 193. maddesinde “…kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlemi yapabilir” eşler arasındaki borçlar” başlıklı 217. maddesindeki “…mal rejimi, eşler arasındaki borçların muaccel olmasını önlemez bununla beraber bir borcun yerine getirilmesi, borçlu eşi evlilik birliğini tehlikeye düşürecek derecede önemli güçlüklere sokacaksa, bu eş ödeme için süre isteyebilir. Durum ve koşullar gerektiriyorsa, hakim istemde bulunan eşi güvence göstermekle yükümlü tutar…”; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının durmasına ilişkin 153/3 maddesindeki “…evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için…” şeklindeki hükümleri; Aile hukuku dışındaki bu özel hukuk ilişkilerini anlatmaktadır. Bu nedenle eşlerin evlilik devam ederken, haksız eylem (TBK.m.49 vd.), sebepsiz zenginleşme (TBK.m.77.vd) ve sözleşmeden (TBK m. 207 vd) kaynaklanan borç/alacak/tazminat ilişkileri bulunabilir ve bir davaya/icra takibine konu edilebilir. Genel hükümlere dayalı bu borç/alacak ilişkilerine ilişkin davalarda ise, genel mahkeme görevli olacaktır.
O halde, uyuşmazlık bir bankada ortak hesap şeklinde tasarruf edilen/çekilmiş olan bir miktar paranın aidiyetine ilişkin olduğuna göre; çözümünün genel hükümlerine yapılması ve görevli mahkemenin de Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kabul edilmelidir. Durum böyle olunca, davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesinin davada Aile mahkemesi’nin, görevli olduğu gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararı, kanımca hatalı olmuştur. Temyiz edilen hükmün mahkemece davanın esasına girilip, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyor, görevsizlik kararını onayan Değerli çoğunluğun kararına katılmıyorum.