Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/5592 E. 2017/5359 K. 11.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5592
KARAR NO : 2017/5359
KARAR TARİHİ : 11.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında ilamlı icra takibi başlattıklarını, borçlu adına kayıtlı bina ve arsasının 09/01/2012 tarihinde … isimli şahsa satıldığını, fabrika binasının yeni sahibi … tarafından, … 10/01/2012 tarihinde kiraya verildiğini, kira akdinin tapuya şerh verildiğini borçlu şirket, …. ve 3. kişi davalının alacaklılardan mal kaçırma amacı ile birlikte hareket ettiklerini, yapılan işlemlerin iş yeri devri niteliğinde olduğunu, iş yerini devir alan davalı 3. kişinin devraldığı işletmenin borçlarından sorumlu olacağını belirterek istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 3. kişi vekili, müvekkilinin fabrika binasını …’dan kiraladığını, haczedilen menkullerin tamamının malzemesinin müvekkili şirket tarafından satın alındığını faturalarının da mevcut olduğunu, her iki şirketin ortakları ve sermayesinin tamamen farklı olduğunu, satılan bir gayrimenkulü yeni sahibinden kiralamasının iş yeri devrinin kanıtı olmasının mümkün olmadığını, makinaların yeni malik …’a ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, hacizli malların davalı 3. kişinin elinde haczedildiği, mülkiyet karinesinin davalı 3. kişi lehine olduğu, davalı 3. kişi şirket tarafından haczedilen takım elbiselerin yapımında kullanılan malzemelere ait, takip tarihinden çok önce düzenlenmiş olan faturaların ibraz edildiği, ispat yükü kendisinde olan davacı alacaklının haczedilen takım elbiselerin borçluya ait olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, haciz yapılan taşınmazın 09/01/2012 tarihinde …’a satıldığı, fabrika binasının ….i tarafından, …’dan 10/01/2012 tarihli noter onaylı kira sözleşmesiyle 5 yıllığına kiralandığı ve kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiği anlaşılmaktadır.
Kararın gerekçe kısmında atıf yapılan ….yy1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/277 esas sayılı tasarrufun iptaline ilişkin dosyası kapsamında; 29.06.2015 tarihli ek raporda borçlu ve 3. kişi şirketin defterlerinde yapılan araştırmada 3. kişi şirket defterlerinde taraflar arasında mal satımına, işçilik hizmetlerine ilişkin faturalarla nakit ve senet tahsilatlarının bulunduğunun tespit edildiği, ilgili dosyada verilen mahkeme kararında da borçlu şirketin merkezinde 3. kişinin faaliyette bulunduğu, iki şirketin faaliyet konularının aynı olduğu, 3. kişi şirketin borçlunun aynı işçilerini çalıştırdığı, her iki şirketin aynı kişilere ihracat yaptığı, 3. kişi şirketin borçlu şirketin yüklü miktarda borcunu üstlendiği, borçlu şirketin faaliyetini muvazaalı olarak sürdürdüğü, gerçekte borçlunun ihracattan gelen paralarının alacaklılardan kaçırıldığı tespit edilerek tasarrufun iptali talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyaya alacaklı tarafından da sunulan ve borçlu ve 3. kişi şirketin taraf olduğu … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/350 Esas 2012/688 sayılı kararı ile “fabrikada borçlu şirketin işçilerinin çalışmaya devam ettikleri, davalı borçluların borcun doğumundan sonra ve haklarında başlatılan icra takibinden 10 gün önce kendilerine ait olan fabrika binası ve arsasını 3.şahıslara satarak devrettikleri istihkak iddia eden …… 09.01.2012 tarihinde kurulduğu ve fabrika binasını kuruluşundan 1 gün sonra 10./01/2012 tarihinde kiraladığı, borçlu şirket hakkında bir çok icra takibi bulunduğu, davalı …’nin bu durumu bilmediğini ileri sürmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı borçlu şirketin mali durumunun bilindiği tekstil fabrikasının satışının ve kiralanması işleminin muvazaalı olduğu gerekçesi ile alacaklı tarafından açılan istihkak iddiasının reddine ilişkin davanın kabul edildiği, kararın 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/18132 Esas 2015/2420 Karar sayılı ilamı ile onandığı, anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda borçlu şirketin merkezinde 3. kişi şirketin faaliyette bulunduğu, iki şirketin faaliyet konularının aynı olduğu, 3. kişi şirketin borçlunun işçilerini çalıştırdığı, borçlu ile ödünç iş görme sözleşmesi yapıldığı, her iki şirketin aynı kişilere ihracat yaptığı, 3. kişi şirketin borçlu şirketin yüklü miktarda borcunu üstlendiği, borçlu şirketin faaliyetini muvazaalı olarak sürdürdüğü dikkate alındığında, İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla de davacı alacaklı yararına olduğu 3. kişi tarafından sunulan haczedilen takım elbiselerin yapımında kullanılan malzemelere ait faturaların karinenin aksini ispata elverişli olmadığı açıklanan hukuki ve maddi olgulara göre, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.04.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.