YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5373
KARAR NO : 2015/7189
KARAR TARİHİ : 30.03.2015
MAHKEMESİ : …. Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti
…… ve …… ile ….. aralarındaki muhdesatın tespiti davasının reddine dair …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 28.05.2013 gün ve 286/278 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar, 394 ve 398 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak murisi …. ….. adına kayıtlı olduğunu, 394 nolu parsel üzerindeki yapıların davacıların babası …. …. tarafından, 398 nolu parsel üzerindeki yapıların ise bizzat davacılar tarafından meydana getirildiğini iddia ederek, bu hususun tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazların paylı mülkiyete tabi olduğunu, husumetin tüm paydaşlara yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davada taraf teşkili zorunluluğunun yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesatın tespiti istemine ilişkindir.
Taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Muhdesat tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu maliklerinin veya tapu kayıt malikinin mirasçılarının davada taraf olarak yer almaları zorunludur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya içeriğindeki tapu kayıtlarının incelenmesinde, dava konusu muhdesatın üzerinde yer aldığı 394 ve 398 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı … …. adına kayıtlı ve bu sebeple miras ortaklığına dahil olduğu, kayıt malikinin 06.05.1966 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan mirasbırakan …. …..’a ait mirasçılık belgesine göre murisin tüm mirasçılarının davada yer almadığı, husumetin sadece bir mirasçıya yöneltildiği, dolayısıyla taraf teşkilinin (zorunlu taraf katılımının) sağlanmadığı görülmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere dava açılırken taraf teşkili sağlanmamış ise de; mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu HMK’nun 124. maddesinde belirtilen tarafta iradi değişiklik durumunun bulunmadığı ve bu sebeple davalının taraf eklenmesine rızasının gerekmediği gözetilerek; davacı tarafa bu konuda süre ve imkan tanınması gerekirken, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacıların temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde iadesine 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.