Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/5302 E. 2015/8516 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5302
KARAR NO : 2015/8516
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R

Şikayet eden borçlu…. vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; diğer şikayet nedeni yanında kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan ilama dayalı başlatılan takipte, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na 5999 sayılı Kanun 1. maddesiyle eklenen Geçici 6. ve 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesine göre, kamulaştırmasız el atma nedeniyle hüküm altına alınan tazminatın tahsili için idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilmeyeceği gibi, İSKİ’nin mallarının niteliği gereği kamuya tahsisli olmaları nedeniyle haczedilemeyeceğini, öte yandan 2560 sayılı İSKİ Kanunu’nun 27. maddesine göre İSKİ’ye ait mallar devlet malı sayıldığından yapılan haciz işlemlerinin İİK’nun 82/1. maddesine de aykırı olduğunu açıklayarak, hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiş kararın şikayetçi alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine şikayetin kabulüne haczin kaldırılmasına karar verilmiş olup, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 11.02.2014 tarihli bozma ilamında; ilam tarihinin 21.12.2012 olduğunu, haciz ihbarnamesinin 20.03.2013 tarihinde gönderildiğini, 6111 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ilam tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5999 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerektiğinden bu nedenle haczi kabil mal varlığı üzerine haciz konulması mümkün olduğundan kamulaştırma yasasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddi ile diğer haczedilmezlik şikayetlerinin değerlendirilmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle verilen kararı bozulmuş ve daha sonra mahkeme bozma ilamına uyma kararı vermiştir.
Bozma ilamından sonra Mahkemece; re’sen 11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 Sayılı Kanun’un 123. maddesi ile 5393 sayılı Yasa’nın 15. maddesine eklenen fıkraya göre icra müdürlüğünce mal beyanında bulunmak üzere İSKİ’ye süre verilmesi gerekip, ilgili yasal düzenleme maddenin yürürlük tarihinden önceki icra takiplerinde konulan tüm hacizlerin bu fıkra hükümlerince kaldırılması gerektiğinden şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda 15. maddenin son fıkrasına “İcra Dairesi’nce haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz” hükmü eklenmiştir.
Yine aynı Yasa’nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 8. maddede “15’inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü yer almaktadır.
Yasa hükümleri incelendiğinde 6552 sayılı Kanun’un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 8. maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü’ne 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat verilmekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.