Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/5295 E. 2015/8529 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5295
KARAR NO : 2015/8529
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R

Şikayet eden borçlu belediye vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; belediyenin T.C. … Bankası … Şubesi’nde bulunan yapı denetim hesabına haciz konulduğunu, 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu ile Yapı Denetimi Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliği’nin uygulanmasından doğan kanuni hizmet bedelleri olduğunun belirlendiğini, belediyeye ait hesabın niteliği gereğince haczedilemeyeceğini ve 5393 sayılı Yasa’nın 15/son maddesi gereğince de haciz konulamayacağını ve ayrıca yargılama sırasında da 6552 sayılı Yasa’nın Geçici 8. maddesi gereğince belediye mallarına haciz konulamayacağı gibi yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanan hacizlere ve devam eden takiplere uygulanacağını ileri sürerek söz konusu müvekkil belediye hesabı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan rapora göre de hesabın havuz hesabı niteliğinde olduğu anlaşıldığından ve her ne kadar 6552 sayılı Yasa gereğince belediye mallarının haczi mümkün değil ise de yapılan değişikliğin geçmişe yürümesinin mümkün olmadığı, kanun değişikliğinden önce başlamış olan icra takiplerine ve konulan hacizlere uygulanamayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda 15. maddenin son fıkrasına “İcra Dairesi’nce haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz” hükmü eklenmiştir.
Yine aynı Yasa’nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 8. maddede “15’inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü yer almaktadır.
Mahkemenin her ne kadar havuz hesabı değerlendirilmesi doğru ise de; şikayet dilekçesinde borçlu vekilince 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda 15. maddenin son fıkrasına göre ve yargılama aşamasında da 6552 sayılı Yasa gereği haczin kaldırılması talebinin olması dikkate alındığında anılan Yasa’nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 8. maddesinin “15’inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır.” hükmü gereğince de derdest icra dosyaları içinde uygulanacağından Mahkemece İcra Müdürlüğü’ne 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat verecek şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.