YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5264
KARAR NO : 2016/3645
KARAR TARİHİ : 01.03.2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili takibin dayanağı olan ilamın 5999 sayılı Kanun’un 1. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulamayacağını açıklayarak, takibe dayanak ilamın kesinleşmesine kadar takibin durdurulmasına, mal hak ve alacakların haczedilemeyeceğine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, şikayetin kabulüne, ilam kesinleşinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmiş, hüküm; alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
18.06.2010 tarih ve 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. madde 8. fıkrada ”Kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden bu madde uyarınca ödemelerde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması hâlinde, merkezi yönetim bütçesine dâhil idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerinin (Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerinin güvenlik ve savunmaya yönelik mal ve hizmet alımları ile yapım giderleri için ayrılan ödeneklerin) yüzde ikisi, belediye ve il özel idareleri ile bağlı idareleri için en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının, diğer idareler için en son kesinleşmiş bütçe giderleri toplamının en az yüzde ikisi oranında yılı bütçelerinde pay ayrılır. Kesinleşen alacakların toplam tutarının ayrılan ödeneğin toplam tutarını aşması hâlinde, ödemeler, sonraki yıllara sâri olacak şekilde, garameten ve taksitlerle gerçekleştirilir. Taksitlendirmede, bütçe imkanları ile alacakların tutarları dikkate alınır. Taksitli ödeme süresince, 3095 sayılı Kanun’a göre ayrıca kanuni faiz ödenir. İdare tarafından, mahkeme kararı gereğince nakdi ödeme yerine, üçüncü fıkrada belirtilen diğer uzlaşma yolları da teklif edilebilir ve bu maddenin uzlaşmaya ilişkin hükümlerine göre işlem yapılabilir ” hükmü düzenlenmiştir. Anılan bu yasa maddesinde kamulaştırmasız elatmaya dayalı tazminat ilamının kesinleşmeden takibe konulamayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Yasada bahsedilen kesinleşen mahkeme kararına istinaden yapılacak ödemeler açıklaması idari yönden memuru bağlayıcıdır. Kesinleşen ilamlara dayalı nasıl ödeme yapılacağını gösteren idareye yönelik bir düzenlemedir. 2942 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesi ve bu maddeyi değiştiren 6487 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile getirilen değişiklik haciz yasağı ile ilgili olup, yasada kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konulmasına engel bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemece, istemin bu nedenle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.