Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/4856 E. 2015/11658 K. 25.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4856
KARAR NO : 2015/11658
KARAR TARİHİ : 25.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti

…. ile ….Belediye Başkanlığı ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti kabulüne dair …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 16.05.2013 gün ve 3/392 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Dava muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
Davalılardan .. Belediye Başkanlığı vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar ise bir savunmaya getirmemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, dava konusu 27168 ada 1 parseldeki 6 nolu muhdetasın davacı ….. (…) tarafından meydana getirildiğinin ve ona aiditeyinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı …Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 718. maddesi hükmünde, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklandığından, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir.

Hal böyle olunca, mahkemece az yukarıda açıklanan hukuksal olgu gözetilerek davanın kabulü ile anılan taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1. fıkrasının HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle hükmün 1. fıkrasındaki ”… ve ona aidiyetinin …” ifadelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, davalı Meram Belediye Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK’nın 304. maddesi (1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası) gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 487,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.