Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/4814 E. 2017/4234 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4814
KARAR NO : 2017/4234
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (2. İcra Hukuk) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR
Davacı 3.kişi; 01.11.2013 tarihli hacizde kendisine ait 4 adet büyükbaş hayvanın haczedildiğini, haczedilen hayvanları kredi çekerek aldığını, hayvanlarına ait küpe numaralarının da mevcut olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, 3. kişinin haciz sırasında hayvanların kendisine ait olduğuna ilişkin her hangi bir belge ibraz etmediğini, daha sonrasında ibraz edilen belgelerin haczedilen hayvanlara ait olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığını, ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haciz yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacının hayvancılık işi ile uğraştığı, borçlunun ise hayvancılık yaptığına dair hiçbir kayıt bulunmadığı, davacının bir kaç sene öncesinde hayvan alımı için bankadan kredi almış olduğu, dinlenen tanıkların da davacının hayvancılıkla uğraştığını ve haczedilen hayvanların davacıya ait olduğunu beyan ettikleri gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dava konusu haciz ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmıştır. Bu sebeple; İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi, borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişi, haczedilen hayvanların kendisine ait olduğunu, hayvan pasaportlarının bulunduğunu iddia etmekte olup, delil olarak ise hayvan pasaportları ile tanık anlatımlarına dayanmıştır. Ne var ki; 01.11.2013 tarihli hacizde davaya konu hayvanların küpe ve sahip kayıtlarının bulunmadığı, düşmüş olduğu belirtilmiştir. Kaldı ki, hayvan pasaportları, ilgilinin beyanına dayalı olarak düzenlendiklerinden, istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmezler. Bundan ayrı, davacı 3.kişi ile borçlu arasında baba- oğul ilişkisi de mevcuttur.
Bu maddi ve hukuki olgular ile mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı 3. kişi. İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davalı alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; taraflarca İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, peşin harcın istek halindetemyiz edene iadesine, 23.3.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.