Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/4649 E. 2015/9712 K. 30.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4649
KARAR NO : 2015/9712
KARAR TARİHİ : 30.04.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk ( İcra Hukuk) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R

6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Kanuna eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanması gereken HUMK’nun 434/4 (HMK’nun 367/2.) maddesine göre, kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili aynı haklara ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemezler.
Somut olayda alacaklı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/296 Esas, 2014/42 Karar sayılı ilamına dayanarak icra takibine geçilmiş dayanak ilamda davanın reddi nedeni ile lehine hükmolunan 6.810,00 TL vekalet ücreti alacağı ve 8,00 TL yargılama gideri ile faizleri ile birlikte talep edilmiş, şikayetçi borçlu temyiz yoluna başvurulduğundan hükmün kesinleşmediğini, HMK’nun 367/2. maddesi gereği kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir.
Anılan ilam incelendiğinde, alacaklı aleyhine açılmış olan; gayrimenkuldeki davalıya (alacaklıya) ait payın üçüncü kişilere satışının önlenmesi, dava konusu taşınmazlardaki payın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescili istemli önalım davasına ilişkin olduğu görülmektedir. Önalım hakkına dayalı tapu iptali tescil ilamında taşınmazın aynına ilişkin ihtilaf tartışılmıştır. Bu durumda hükmün kesinleşmeden infaz edilmeyeceğinin kabulü gerekir. Mahkeme ilamları bir bütün olup esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinden eklentilerinin de borçludan istenilebilmesi için hükmün kesinleşmesi zorunludur (HGK. 07.11.1990 tarih, 1990/12–446 E. – 564 K.)
O halde vekalet ücreti ve yargılama gideri alacakları için yapılan takipte borçlunun şikayetinin kabulü yerine istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.