Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/4581 E. 2017/5741 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4581
KARAR NO : 2017/5741
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR

Borçlu vekili takip dayanağı Vergi Mahkemesi ilamının kesinleşmeden takibe konulamayacağını, ilamda hüküm altına alınmamış bir alacağın talep edildiğini belirterek takibin iptalini istemiş, Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiş,hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Talep, İİK’nun 41.maddesi yollamasıyla İİK’nun 16. maddesine göre şikayettir.
6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK.nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.),
Mahkümiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 4.maddesi),
Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),
Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK 72. madde),
Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2),
Sayıştay kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde),
İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1),
Somut olayda, Vergi Mahkemesi tarafından idari işlemin iptaline ilişkin verilen kararın infazının istenilebilmesi için kesinleşmesi şartı bulunmamaktadır.
İlam, likit bir alacak içeren eda hükmü taşımamakta ise de yargılama gideri ve avukatlık ücreti alacağı yönünden eda hükmü taşımaktadır. Bu alacaklar ve faizleri yönünden takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece anılan husus gözardı edilerek takibin tümden iptaline karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.