Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/4531 E. 2015/14428 K. 02.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4531
KARAR NO : 2015/14428
KARAR TARİHİ : 02.07.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı 3. kişi vekili, borçlunun borcundan dolayı müvekkiline ait menkullerin haczedildiğini, haczedilen menkuller ile borçlunun hiçbir ilgisi olmadığını, buna ilişkin faturaların bulunduğunu, borçlu firma ile müvekkili firma arasında hiçbir fiili ve hukuki bağ olmamasına rağmen, haciz yapılmasının yasal olmadığını iddia ederek istihkak iddiasının kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına, % 40 kötü niyet tazminatının davalı alacaklıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-alacaklı vekili, her iki şirket arasında bağ olduğunu, ticaret sicil kayıtlarından bu durumun anlaşılacağını, borçlu şirket ile istihkak iddia eden şirketin borçtan kurtulmaya çalıştıklarını savunarak davanın reddi ile % 40 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin ticari sicil kayıtlarındaki adresini haciz adresine 10.12.2010 tarihinde, birinci hacizden sonra naklettiği, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, alınan bilirkişi raporuna göre hacizli menkullerin davacı kayıtları ile örtüşmediği, her ne kadar 2011/1027 Esas sayılı dosyada, mahkemece asıl borçlu şirket yönünden, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ise de alacaklı tarafından asıl takip borçlusu şirket yönünden … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/113 Esas sayılı dosyasında takibe konu çekle ilgili alacak davası açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK’nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Mahkemece istihkak davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
Dosya içerisinde bulunan borçluya ait ticaret sicil bilgilerine göre, borçlu şirketin ilk haciz tarihinden sonra, 26.03.2010 tarihinde adres değişikliğine gittiği ve adresini “…” adresine naklettiği görülmektedir. Bu nedenle, borçlu şirketin bu yeni adreste faaliyette bulunup bulunmadığı, bulundu veya bulunuyor ise faaliyet tarihlerinin hangi aralıkları kapsadığı hususunun, ilgili Vergi Dairesinden sorulması, ayrıca bu konuda kolluk araştırması da yaptırılması gerekmektedir.
Ayrıca; dava konusu haczin yapıldığı adreste haciz tarihinden itibaren geriye doğru bir yıllık süre içerisinde borçlu şirket ile davacı şirket dışında başkaca kişi veya şirketlerin faaliyette bulunup bulunmadığı, bulundu ise hangi zaman aralıkları içinde bu adreste hangi işle iştigal ettiklerinin kolluk marifetiyle araştırılması gerekmektedir.
Bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 Tl peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.