Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/4227 E. 2017/5446 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4227
KARAR NO : 2017/5446
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemiz’in 24.04.2014 gün ve 2013/18662 Esas, 2014/8054 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma kararına karşı direnilmesine Mahkemece karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Borçlu; takip dayanağı ilamda hükmedilen borcun oluştuğu tarihte kat maliki olmadığını, davanın yönetim adına açıldığını,kendi aleyhine bir hükmün olmadığını açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; şikayet eden borçlunun ilamın tarafı olmadığı, ilamda ve takipte…. A ve B Blok yönetim kurulunun taraf olduğu, takip talebinde yer almayan kişiye sonradan takibin yönlendirilemeyeceği, kat malikinin ilamdan dolayı sorumluluğu varsa bunun ancak yargılama ile tespit edilebileceği gerekçesiyle şikayet edene gönderilen icra emrinin ve yapılan icra işlemlerinin iptaline karar verilmiştir. Alacaklı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce, takip dayanağı ilamdaki alacağın onarım güçlendirme bedeli olduğu ilamda davalı olarak ….. A ve B Yönetim Kurulu gösterildiği ve Mahkemece adı geçen hakkında hüküm tesis edildiği, bu durumda alacaklının, 634 Sayılı Yasa’nın 35. maddesine göre apartman yönetimi hakkında takip yapabileceği gibi, aynı kanunun 20. maddesi uyarınca da ilama konu borcun yasal sorumlusu olan kat malikleri hakkında da takip yapabilabileceği nedeniyle Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece ilk kararda direnilmesi üzerine, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nun eklenen Geçici 4/1. maddesi uyarınca, inceleme yapılmak üzere, dosya Dairemize gönderilmiştir.
İcra takibine dayanak yapılan ilamın incelenmesinde, davalı olarak ….A ve B Blok Yönetim Kurulunun gösterildiği ve Mahkemece adı geçen hakkında hüküm tesis edildiği, daha sonra şikayet eden kat malikine icra emri gönderildiği anlaşılmaktadır.
İlamlı icrada borçlu ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir.
İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde icra dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir.
Borçlu yalnızca, İİK’nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ödemiş olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde İcra Mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İcra emrine bu şekilde itiraz edilmiş olması, icra takibini kendiliğinden durdurmaz.
İlamlı takibe ancak yasada belirtilen nedenlerle itiraz edilebilir. İlamlı takipte temel ilkeler mevcuttur. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir.
İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Şikayetçinin talebi İİK’nun 33. maddesi hükmü kapsamında bir itiraz değildir. İlamda davalı olarak yer almadığını, yargılamasında bulunmadığını iddia etmektedir.
Talep İİK’nun 16. maddesi yollamasıyla İİK.nun 41. maddesine dayalı şikayet olarak değerlendirilebilir.
Yerel Mahkeme kararında da belirtildiği gibi, ilamda taraf olmayan takip talebinde borçlu olarak yer almayan davacıya icra emri gönderilmesi ilamlı takip hükümlerine uygun değildir. Bu doğrultuda, Dairemizin yeni oluşan içtihatları ile yönetim aleyhine başlatılan takipte kat maliklerine İİK’nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilebileceği gibi kat maliklerine karşı ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabilir. Anılan takibe itiraz halinde ise; tamamı belirlenen borçtan, itiraz eden kat malikinin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali yargılamasında belirlenebilir. İlamın yargılamasında yer almayan takip konusu borcun ne kadarlık kısmından sorumlu olduğu ilamdan net bir şekilde anlaşılamayan kişilere ilamlı takibin yöneltilmesi ve icra emri gönderilmesi, ilamlı takip hükümlerine uygun değildir.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece verilen kararın yerinde olduğu anlaşıldığından şikayetin kabulü yönündeki kararının onanması gerekirken; Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla, direnme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1- Dairemizin 24/04/2014 tarih ve 2013/18662 E.- 2014/8054 …. sayılı BOZMA kararının kaldırılmasına, 2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan … 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02/12/2014 tarihli 2014/1467 Esas 2014/1121 Karar sayılı kararının İİK’nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,20 TL’nin temyiz edenden alınmasına, 12.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.