YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3988
KARAR NO : 2015/12762
KARAR TARİHİ : 09.06.2015
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, katkı payı alacağı ve ecrimisil
……. ile……. aralarındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takirde katkı payı alacağı ve ecrimisil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 04.03.2014 gün ve 34/56 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız incelenmesi katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.06.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden…… bizzat ve vekili Avukat ……..geldiler. Karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava ve açıklama dilekçesinde tarafların 1964 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde sahip olunan taşınmazların hileli yollarla davalı adına tescil edildiğini, taşınmazların edinilmesine kişisel gelirleriyle katkıda bulunduğunu açıklayarak, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 30.000 TL katkı payı alacağı, 50.000 TL katılma alacağı ile taşınmazın kira gelirleri nedeniyle 20.000 TL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam, 100.000 TL’nın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş; harcını yatırmak suretiyle talep miktarını 190.000 TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili, hukuki dayanaktan yoksun olarak açıldığını, taşınmazların müvekkilinin gelirleriyle edinildiğini, davacının katkısı bulunmadığını, taşınmazlardan bir bölümünün müvekkilinin babası tarafından verildiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 1716 parsel yönünden 171.375,25 TL katkı payı alacağı ile istek dikkate alınarak belirlenen 16.560 TL. ecrimisil olmak üzere toplam 187.915,25 TL’nın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili ile davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Taraflar, 02.01.1964 tarihinde evlenmişler, 11.12.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.06.2006 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM’nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ölüm
tarihine kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m).
Dava ve temyize konu 1716 parsel, 31.01.1992 tarihinde satış yoluyla davalı adına tescil edilmiş olup taşınmaz üzerinde bodrum, zemin, 4 normal katı ve çatı katından müteşekkil bina bulunmaktadır.
Dava; 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde katkı payı alacağı ve haksız kullanımdan kaynaklanan ecrimisil isteğine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu taşınmaz üzerindeki davacının katkı oranı usulüne uygun olarak belirlenmek suretiyle katkı payı alacağı belirlendiğine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağı bentte yazılı nedenler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece yazılı gerekçelerle taşınmazın kiralanmasından elde edilen gelir nedeniyle taleple bağlı olarak yazılı miktarda ecrimisile hükmedilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı yoktur. Her ne kadar taşınmazın kira geliri getiren yerlerden olduğu belirlenmiş ise de tasfiye tarihinde söz konusu gelirin mevcut olması halinde tasfiyeye tabi tutulması gerekmektedir (TMK.235.m.) Tasfiye tarihi olan boşanma davasının açıldığı tarihte kira parasının mevcut ya da biriktirilmiş olduğuna dair dosya içerisinde somut bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle, ecrimisil alacağı yönünden davanın bütünüyle reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı; dava dilekçesinde 50.000 TL katkı payı alacağı istenilmiş, 07.02.2012 tarihinde bakiye harcı yatırılmak suretiyle dava ıslah edilmiştir.Mahkemece, alacak miktarının tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür. Oysa; dava dilekçesinde gösterilen miktar bakımından dava tarihinden, ıslahla artırılan miktar yönünden ıslah tarihinden geçerli olmak üzere faize hükmedilmesi gerekirken,davalı aleyhine olacak şekilde alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de yerinde olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bu bölümlerinin 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları, davalı vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının (1.) bentte yazılı nedenlerle reddine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı…….’e iadesine ve 3.210,00 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden ……..’e iadesine, 09.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.