Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/3848 E. 2015/20714 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3848
KARAR NO : 2015/20714
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

A.. Ş.. ile R.. A.. aralarındaki dava hakkında Gaziantep 6. Aile Mahkemesi’nden verilen 21.12.2012 tarih ve 813/445 sayılı hükmün Daire’nin 06.11.2014 gün ve 2013/19161-2014/20345 sayılı ilamıyla onanmasına temyiz isteğinin süreden reddine karar verilmişti. Davalı R.. A.. vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı Gaziantep 6. Aile Mahkemesi’nde açmış olduğu davada, katılma alacağı ile muvazaa hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, mahkemece 20.12.2012 günlü yargılama oturumunda muvazaa sebebine dayalı tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın tefrik edilerek başka bir esasa kaydına karar verilmiş, bu istek Aynı Mahkemenin 2012/813 Esas numarasına kaydı yapılmak suretiyle yargılaması devam ederek mahkemece bu talep yönünden genel mahkemelerin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, Davacı vekili ile davalı Ramazan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairece davacı vekilinin temyiz itirazları incelenmiş, yerel mahkemenin görevsizliğe dair hükmünün usul ve Yasa’ya uygun olduğu gerekçesiyle onanmasına karar verilmiş, davalı Ramazan vekilinin temyiz isteğinin ise 15 günlük süre içerisinde bulunmadığı gerekçesi ile temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir. Davalı R.. A.. vekili, karar düzeltme dilekçesi ile temyiz isteğinin süresinde olduğunu açıklayarak, temyiz isteğinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak hükmün bozulmasını istemiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi hükmüne göre vekille takip edilen işlerde tebligat vekile yapılmak zorundadır. Asile yapılan tebligat, sürelerin başlangıcı yönünden geçerli değildir. Somut olayda davalı R.. A.. vekil marifeti ile temsil edilmiştir. Ne var ki mahkeme hükmü hem davalı Ramazan’a 07.01.2013 tarihinde bizzat, hem de vekiline 14.02.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı Ramazan vekili 27.02.2013 tarihinde harçlarını yatırmak suretiyle hükme karşı temyiz isteğinde bulunmuştur. Dairece maddi hata sonucu davalı asıla yapılan tebliğ tarihi esas alınarak, temyiz isteğinin süresinde bulunmadığı kabul edilmek suretiyle temyiz isteğinin reddine ilişkin karar usul ve yasaya aykırı bulunduğundan bu defa davalı R.. A.. vekilinin Karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 6.11.2014 tarih 2013/19161 Esas ve 2014/20345 Karar sayılı ilamın temyiz talebinin süresinde bulunmadığı gerekçesiyle “… davalı vekilinin temyiz talebinin reddine” ilişkin bölümünün kaldırılmasına karar verildi.
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmesine gelince; Davalı, dava konusu taşınmazlar yönünden nispi peşin harcın eksik alındığını açıklayarak harcın tamamlanmasını istemiş, mahkemece bu konuda 08.11.2012 günlü yargılama oturumunda ara kararı ile 2 haftalık kesin süre verilmiş, daha sonra tahkikat aşaması için duruşma günü belirlenmiştir. Dava 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Görev hususu HMK.nun 114/1-c maddesinde dava şartı olarak gösterilmiştir. Dava şartlarının ön inceleme aşamasında tahkikata girmeden karara bağlanması hususu da aynı Kanunun 132. maddesinde hükme bağlanmıştır. Görev aynı zamanda kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da resen göz önüne alınması gereken bir husustur. Ama öncelikle dava şartı olarak ön inceleme aşamasında incelenmesi gerekir. O halde; harç eksikliği mevcut ise bunun giderilmesini de görevli mahkemenin yapması gerekir. Dairemizce; temyiz incelemesinde görevin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu belirtildiğine ve buna ilişkin mahkemenin görevsizlik kararı isabetli bulunduğuna göre; harcın tamamlanması işleminin görevli Asliye hukuk mahkemesi tarafından yapılması mümkün ve gereklidir. Açıklanan nedenle mahkemece bu konuda verilen kesin süre de bu sebeple usul ve Yasa’ya uygun olmadığı ve sonuç doğurmayacağından; bu husus bir bozma sebebi teşkil etmez.
SONUÇ: Açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz talebinde ileri sürdüğü hususların yerinde bulunmadığından temyiz telebinin reddine, taraflarca HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 57,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı R.. A..’a iadesine, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.