YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/382
KARAR NO : 2015/3262
KARAR TARİHİ : 09.02.2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi
… ve … ile… ve müşterekleri aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının reddine dair . Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 07.02.2013 gün ve 71/32 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, mülkiyeti vekil edenlerine ait olan, dava konusu Yukarı … Mezrası 117 ada 2 parsel, 121 ada 7 parsel, 123 ada 3 parsel, 125 ada 34 ve 35 parsel sayılı tapulu taşınmazlar ile …Köyü … mevkiinde kain 60 dekar büyüklüğündeki tapusuz taşınmaza davalılar tarafından haksız yere el atılarak kullanılmaya başlanıldığını, vekil edenlerinin mülkiyet haklarını kullanmalarına engel olduklarını açıklayarak, ecrimisil ve sair hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların dava konusu 6 parça tapulu taşınmazlar ile bir parça tapusuz taşınmaza haksız müdahalelerinin önlenmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, dava konusu tapuya kayıtlı olan taşınmazlar ile tapusuz olan taşınmazın mirasen intikal eden taşınmazlar olduğunu ancak davacı tarafından kullanıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılar… ve … 15.07.2004 tarihli yargılama oturumundaki beyanlarında; dava konusu taşınmazların muristen intikal ettiğini, dava konusu taşınmazlara müdahalelerinin bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
30.09.2004 tarihli yargılama oturumunda, dava konusu tapulu taşınmazlar hakkındaki davanın, Mahkemenin 2003/362 Esas sayılı dosyasında görülen dava ile bağlantılı olduğu açıklanarak, her iki dosyanın birleştirilmesine, davanın 2003/362 Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilerek, yargılamaya … Köyü … Mevkiinde kain 60 dekar büyüklüğündeki tapusuz taşınmaz yönünden devam edilmiştir.
Mahkemece; açılan davanın mülkiyet hakkına istinaden el atmanın önlenmesi davası olduğu, yapılan yargılama sırasında taşınmaz üzerinde kadastro çalışmaları yapıldığı ve taşınmazın … adına tescil gördüğü gerekçeleriyle davacıların davasının reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, 3402 sayılı Kanun’un 27/1. maddesi hükmüne göre, “mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesine re’sen devrolunur”. Aynı Kanun’un 26/son maddesi hükmüne göre de, “Kadastro Mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar”.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde, dava konusu … İli, … kain yaklaşık 60 dekar yüzölçümündeki taşınmazın, 09.10.2012 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilerek 164 ada 34 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer aldığının belirtildiği, Dairenin geri çevirme yazısı üzerine …Tapu Müdürlüğü’nün 08.09.2014 tarih 101.03/876 sayılı karşılık yazı ekinde gönderilen 164 ada 34 parsele ilişkin kadastro tutanağı ve tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın 20 yılı aşkın süredir… zilyetliğinde bulunduğu belirtilerek 21.09.2007 tarihinde adına tespitinin yapıldığı, itiraz edilmeksizin kesinleşerek 08.01.2008 tarihinde tapuya tescil edildiği görülmüştür. Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tesptinin 21.09.2007 tarihinde yapılmış olduğu belirlendiğinden, 2004 yılında açılan ve mülkiyet hakkına dayalı temyize konu müdahalenin önlenmesi davasının kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olduğunun kabulü gereklidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulur. Bu durumda Mahkemece açıklanan kanun hükümleri uyarınca; ayni (mülkiyet) hakka dayanan meni müdahale isteği yönünden hükmü veren Mahkeme görevsiz hale geldiğinden istek hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Pınarbaşı Kadastro Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Davacı … vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.