YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3288
KARAR NO : 2015/11222
KARAR TARİHİ : 12.05.2015
Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
…. ile …. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Afyon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 27.11.2014 gün ve 172/775 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafınan istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.05.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalılar vekili Avukat Mehmet Şerif Sağıroğlu geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 10618 parselin davalıların murisi …. adına kayıtlı olduğunu, 1967 yılından beri vekil edeni tarafından kullanıldığını, davalıların taşınmaz üzerinde zilyetliği bulunmadığını, müvekkilinin tasarrufuna davalı tarafın engel olmadığını, kayıt malikinin 20 yıldan fazla süre önce öldüğünü ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle, vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın yersiz açıldığını, davacının zilyetliğinin nizasız olmadığını, hakkında alınmış men kararı ve açılan ceza davaları bulunduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne 10618 parselin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, bakiye harç, yargılama gideri ile kararda yazılı vekâlet ücretinin davalılardan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; TMK’nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik olmadığına, eldeki dava 22.03.2007 tarihinde açılmış olup kayıt malikinin mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapılması üzerine ilk olarak 13.03.2014 tarihinde davaya cevap verildiğine, bu tür davalarda kazanma koşullarının tapu kayıt malikinin ölüm tarihinden sonraki dönemlere göre hesaplanması gerektiğine, kayıt malikinin ölüm tarihi olan 14.03.1981 tarihinden dava
tarihine kadar TMK’nun 713/2. maddesinde yazılı 20 yıllık süre koşulu gerçekleştiğine, davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü ve niza teşkil ettiği belirtilen dava ve şikayetlerin tapu kayıt malikinin ölüm tarihi olan 1981 yılından önceki döneme ilişkin bulunduğu anlaşıldığına, kayıt malikinin ölüm tarihinden sonra taraflar arasında her hangi bir niza ve çekişme çıkmadığına, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından,taşınmazın kayıt malikinin ölüm tarihinden dava tarihine kadar davasız ve aralıksız 20 yıldan fazla süre ekonomik amacına uygun olarak tasarruf edildiği açıklandığına, TMK’nun 713/2. maddesindeki kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği tespit edildiğine göre, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerde yazılı nedenler dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Ancak dava konusu 10618 parsel, 28.08.2014 tarihinde yenileme nedeniyle maliki değişmeksizin 557 ada 141 parsele revizyon görmesine karşılık, mahkemece oluşan yeni parsel numarası dikkate alınmaksızın eski parsel üzerinden karar verilmesi hatalı ise de bu hususun mahallinde düzeltilmesi her zaman mümkün bulunduğundan davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde değildir.
3-Dava; TMK’nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmiş olması doğru olmamıştır.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş uygulamalarına göre, TMK. 713/2. maddesine dayalı uyuşmazlıklarda davanın başarıya ulaşması halinde kayıt malikinin mirasçıları olan davalı gerçek kişiler yargılama giderlerinden sorumlu tutulamazlar. Mahkemece bu hususun gözden kaçırılarak geriye kalan harç, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan alınmasına karar verilmiş olması hatalıdır. Ancak bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hüküm fıkrasının 2, 3 ve 4. bentlerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine 2. bent olarak; “… peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.891,59 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına…”, 3. bent olarak”…davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,18.10.2012 tarihinde yatırılan 148,55 TL keşif harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine..”, 4. bent olarak “…davanın niteliği gereği davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına..” cümlelerinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde yazılı nedenlerle reddine, harç, yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu bölümünün yukarıda (3) nolu bentte yazılı nedenlerle HMK.nun 370/4.maddesi uyarınca düzeltilmesine,hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, düzelterek onama nedeniyle Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılara verilmesine, taraflarca HUMK’un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 2.297,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.