YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2999
KARAR NO : 2015/8951
KARAR TARİHİ : 21.04.2015
Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
…. ile….. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 05.11.2013 gün ve 179/462 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, imar ihya ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedenleri ile tapu kaydının hükmünü yitirdiğini açıklayarak, 236 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kapsamında kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tescilini istemiştir.
Davalı …. vekili, taşınmazın 1968 yılından dava tarihine dek Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan yerlerden olduğunu, husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiğini, davalı idarenin husumet sıfatının bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğundan husumetin Hazine’ye yöneltilmesinin gerektiği, davalı ile Hazine arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı, dahili dava yoluyla da husumetin Hazineye yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 236 ada 1 parselin öncesi 517 parseldir. 517 parsel ilk defa yapılan ifraz ile 1326, ikinci ifraz sonucu ise 1826 parsel numarasını almıştır. Ardından imar uygulaması ile dava konusu taşınmaz bölümü 236 ada 1 parsel olmuştur. Dava konusu taşınmazın kök kaydı olan 86 hektar 7650 m2 yüzölçümlü 517 parselin kadastro tutanağında, tapu ve vergi kaydı revizyonu olmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden bulunduğu açıklanarak 06.11.1963 tarihinde ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, tutanak 25.06.1968 tarihinde kesinleşmek suretiyle tapuya tescil edilmiştir.
Kural olarak tapuda kayıtlı taşınmazların imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün bulunmamaktadır. Ancak bu kuralın bazı istisnaları da mevcuttur. Bu istisnai hallerden biri de TMK’nun 713/2 maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede belirtilen koşulların oluşması halinde tapuda kayıtlı taşınmazların iktisabı da mümkün bulunmaktadır
Somut olayda, dava konusu taşınmaz 25.06.1968 tarihinden beri tapuda Hazine adına kayıtlı bir yer olup, davalı … lehine taşınmazda üst hakkı tesis edilmiştir. Hazine adına kayıtlı taşınmazlar yönünden TMK’nun 713/2 maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Şu halde davanın, yukarıda açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmesi gerekirken, husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, hüküm redde ilişkin bulunduğundan sonucu itibariyle doğru görülmüştür.
Davacı vekilinin yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,40 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.