Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/2829 E. 2015/5999 K. 16.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2829
KARAR NO : 2015/5999
KARAR TARİHİ : 16.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlular aleyhine alacaklı tarafından, işe iade davası sonrası verilen hükme dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 6.350,00 TL dört aylık brüt ücret, 6.350,00 TL işe başlama ücreti ile bu alacak kalemlerine işleyecek faiz ve 569,94 TL yargılama gideri, 1.320,00 TL ilam vekalet ücretinin ödenmesinin istendiği, borçlu vekilinin ilama aykırı olarak talepte bulunulduğu şikayeti üzerine; Mahkemece, takibe konu ilam hükmünün eda hükmü niteliğinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
HGK’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas-1997/776 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle, sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez.
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamın hüküm fıkrasının incelenmesinde; yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımların eda hükmünü içermediği anlaşılmaktadır. Dayanak ilamın 2-3 numaralı bendinde öngörülen tazminatlara ilişkin olarak, borçlunun işe dönmek için süresinde başvurup başvurmadığının ve alacaklının süresi içerisinde işçiyi başlatıp başlatmadığının belirlenmesi hususlarının yargılamaya muhtaç olduğu görülmektedir. Bu durumda, yargılama gideri ve vekalet ücreti kalemleri dışında ilamın, ilamlı icra yolu ile infazının mümkün olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’ nun 366 ve 6100 HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’ nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’ nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.