Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/20437 E. 2015/22896 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20437
KARAR NO : 2015/22896
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

… ile … ve DSİ Genel Müdürlüğü aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 12.02.2014 gün ve 61/244 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı vekili, 66 parsel sayılı taşınmazın Ilısu Barajının kamulaştırma sahasında kaldığını, üzerinde bulunan ağaç, su havuzu, istinat duvarı ve demir çitin davacı tarafından meydana getirildiğini açıklayarak bu hususun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, 4706 sayılı Yasa’nın 5. maddesine göre 2003 yılından sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü muhdesatın hiçbir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı DSİ Genel Müdürlüğü ise cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı DSİ’ye karşı açılan davanın husumet nedeni ile reddine; davalı …’ne karşı açılan davanın kısmen kabulüne, 91 parsel yönünden bozma yapılmadığından bu parsel hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; 157 parsel sayılı taşınmazdaki 66 m2′ lik yapı, 2-3 yaşlarında 3000 adet kavak, 5-6 yaşlarında 2000 adet kavak, 5-6 yaşlarında 500 adet elma, 5-6 yaşlarında 50 adet dut, 5-6 yaşlarında 10 adet ceviz, 5-6 yaşlarında 50 adet asma ve 5-6 yaşlarında 50 adet incir ağacından oluşan muhdesatın davacı …’a ait ait olduğunun tespitine; 530 sayılı taşınmazda bulunan orta yaşta 4 adet ceviz, büyük yaşta 3 adet dut, büyük yaşya 4 adet kayısı, fidan niteliğinde 3 adet badem, orta yaşta 10 adet incir, orta yaşta 20 adet kavak, büyük yaşta 6 adet elma ağaçları ile 1 adet kuyu, 112 m2 büyüklüğündeki ahır, 5 m2’lik duvar’ın davacı …’a ait olduğunun tespitine; 157 ve 530 parsel sayılı taşınmazlardaki söğüt ağaçlarına yönelik talebin reddine; fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve özellikle mahkemece bozma ilamının gereklerine uyularak bu doğrultuda işlem yapıldığının anlaşılmasına göre, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 718. maddesi hükmünde, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklandığından, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatın meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği göz önüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece az yukarıda açıklanan hukuksal olgu gözetilerek davanın kabulü ile anılan taşınmaz üzerindeki muhdesatın asıl dosyanın davacısı ve birleştirilen dosyanın davacısı tarafından meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 2.fıkrasının HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2.bentte açıklanan sebeplerle hükmün 2.fıkrasınının 3. ve 5. paragraflarındaki ”… davacı …’a ait olduğunun …” ifadelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, bunların yerine ”… davacı … tarafından meydana getirildiğinin …” ibarelerinin yazılmasına, davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple reddi ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK’nın 304. maddesi (1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası) gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin parcın istek halinde davalı …’ne iadesine 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.