YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19569
KARAR NO : 2016/4539
KARAR TARİHİ : 14.03.2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı 3. kişi vekili, borçlu hakkında yürütülen icra takibi nedeniyle … plakalı aracın kaydına 06/12/2013 tarihinde haciz konulduğunu, aracın müvekkili tarafından borçluya ” mülkiyeti muhafaza kaydıyla ” satıldığını ve özel siciline tescil edildiğini, ancak müvekkili araç satışından kaynaklanan alacağını tahsil edememiş olduğundan, mahcuzun mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu belirterek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacalı vekili, araç borçlu şirket adına kayıtlı olduğundan haciz konulduğunu, mülkiyetin borçluya geçip geçmediğine dair bir araştırma zaruretlerinin de bulunmadığını, davacı 3. kişinin talebinin kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile %15’den az olmamak şartıyla tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu aracın 10 Aralık 2010 tarihinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla yapılan satış sözleşmesi ile davacı tarafından borçluya satıldığı, satış bedelinin tamamının ödenmediği ve bu nedenle aracın mülkiyeti davacıya (satıcı) ait olduğundan, davacı 3. kişi tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 3.kişinin, İİK’nun 96. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli değildir.
Davacı 3. kişi tarafından, mülkiyeti muhafaza kaydıyla satım sözleşmesinin iptaline ilişkin açılan davada, borçlu tarafından peşinat dışındaki senet bedellerinin ödenmediği beyan edilmiş olsa da; alıcı-borçlu ve satıcı- 3. kişi şirkete ait defter kayıtlarının birlikte incelenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdii ile senet bedellerinin tamamının ödenip ödenmediği hususu üzerinde durularak elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.