Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/19160 E. 2015/20581 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19160
KARAR NO : 2015/20581
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli 3. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2015
NUMARASI :
DAVACI : E.. Y..
DAVALI : A.. Y..
DAVA TÜRÜ : Değer Artış Payı Alacağı ve Katılma Alacağı

E. Y. ile A.. Y.. aralarındaki deger artış payı alacağı ve katılma alacağı davasının görev yönünden reddine dair Denizli 3. Aile Mahkemesi’nden verilen 07.04.2015 gün ve … sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, evlilik birliği içinde alınan taşınmaz ve aracın müvekkilinin gelir ve birikimleriyle alındığını, davalının katkısı bulunmadığını, davalının hileli davranışları nedeniyle taşınmaz ve aracın davalı adına tescil edildiğini açıklayarak 20.000 TL tasfiye alacağının davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 24.04.2012 tarihinde evlenmiş, 18.02.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 21.03.2014 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK’nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK’nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.).Dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazdaki (14) nolu bölüm 16.06.2009 tarihinde, … plakalı araç ise 02.05.2012 tarihinde satış yoluyla davacı E. tarafından davalıya devredilmiştir.
Mahkemece, görev yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Tapu kaydından, (14) nolu bağımsız bölümün, evlenme tarihinden önce, 16.06.2009 tarihinde davacı eş tarafından davalıya satış yoluyla devredildiği anlaşılmaktadır. Bu taşınmaz evlilik birliği içerisinde edinilen bir mal olmadığından, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değerlendirilemez. Davacının bağımsız bölüme ilişkin alacak talebinin genel hükümlere dayalı olduğu anlaşılmakla bu talebe ilişkin davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoksa da; öncelikle HMK. 167. maddesi uyarınca bu talebe ilişkin dava hakkında “ayırma kararı” verilerek mahkemenin bir başka esasına kaydedilmesi, daha sonra da görevsizlik kararı verilmesi (HUMK.m. 114,115) gerekir. .//..
Ne var ki; davaya konu edilen …. plakalı otomobil ise, evlilik birliği içerisinde davacı eş tarafından davalıya devredildiğine göre, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir mal niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Diğer yandan, dava dilekçesi içeriği ve yargılama aşamasındaki beyanlarda davacının hangi malvarlığına ilişkin ne miktarda alacak talebinde bulunduğu açıklanmış değildir. Dava dilekçesinde, sadece her iki mal varlığı için toplam alacak miktarı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesi uyarınca hâkimin davayı aydınlatma görevi kapsamında, davacıdan talebinin her iki mal için açıklattırılması; taşınmaza ilişkin davanın ayrılarak görevsizlik kararı verilmesi, araçla ilgili davaya mal rejiminin tasfiyesi kapsamında devam edilmesi; tüm deliller toplandıktan sonra araç hakkında bir karar verilmesi gerekirken; her iki mal yönünden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.