Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/1914 E. 2015/6895 K. 26.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1914
KARAR NO : 2015/6895
KARAR TARİHİ : 26.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; alacaklı vekilince müvekkili kurum aleyhine ilamlı takip yapıldığını, 6552 sayılı Yasa’nın 38. maddesi ile 5502 sayılı Kanun’un 36. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, alacaklı tarafından kuruma yazılı bir müracaat bulunmadan, doğrudan cebri icra yoluna başvurulmasının yasal olmadığını belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkeme’ce takip tarihi itibari ile söz konusu Yasa’nın yürürlüğe girmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
”11.09.2014 tarih ve 29116 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un 38. maddesiyle 5502 sayılı Kanun’un 36. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, kurumun taraf olduğu her türlü davalarda, Kurum aleyhine hükmedilen asıl alacak ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri, alacaklı veya vekilinin kuruma ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine bildireceği banka hesap numarasına, müracaat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödenir. Bu süre geçmeden Kurum aleyhine cebri icra yoluna başvurulamaz. Belirtilen sürede ödeme yapılmaması halinde, söz konusu alacaklar genel hükümler dairesinde tahsil olunur” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, takibe 09.10.2014 tarihinde anılan Yasa’nın yürürlük tarihinden sonra başlanmış ve davacı kuruma herhangi bir başvuruda bulunulmamıştır. Yasa gereği yerine getirilmediğinden şikayetin kabulü ile takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.