YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18588
KARAR NO : 2015/19867
KARAR TARİHİ : 06.11.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2015
NUMARASI :
DAVACI : M.. K.. vs.
DAVALI : B.. K.. vs.
DAVA TÜRÜ : Muhdesat
M.. K.. ve müşterekleri ile B.. K.. ve müşterekleri aralarındaki muhdesat davasının reddine dair Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 03.07.2015 gün ve ..sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, 230 parsel üzerindeki muhdesatın vekil edenlerine ait olduğunu ileri sürerek müvekkilleri adına tespitini istemiştir.
Davalılar N. K. ve N.. K.. yargılama oturumlarında davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, devam etmekte olan asıl davada talep edilebilecek bir husus hakkında ayrıca delil tespiti talebinde bulunmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili, tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline, dava dilekçesindeki açıklamalar ile özellikle yargı yeri belirlemesine ilişkin Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin nitelendirmesine, tarafların taşınmaz üzerinde paydaş olup ortaklığın giderilmesine ilişkin davanın Serik Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/204 Esas sayılı dosyasında sürdüğünün anlaşılmasına göre uyuşmazlık; muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
O halde; mahkemece yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak taraf delilleri toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.