Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/17556 E. 2015/20747 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17556
KARAR NO : 2015/20747
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Marmaris İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI :
DAVACI : Y.. A..
DAVALI : R.. Ş..
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Taraflar arasında görülen istihkak iddiasına ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda, borçlu ile üçüncü kişi şirketler arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığı, haczedilen malların üçüncü kişi şirkete ait olduğu, gerekli devir işlemlerinin usulüne uygun yapıldığı, kaldı ki davacı şirketin ruhsatı, borçlu şirketten değil, dava dışı F. Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi Tic. Ltd. Şti’den devir aldığı gerekçesi ile istihkak davasının kabulüne, birleşen istihkak iddiasının reddi davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı birleşen dosya davacısı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce verilen 2015/… Esas, 2015/…. Karar sayılı karar ile, esas davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulduğu, bu sefer de davacı-birleşen dosya davalısı 3. kişi Y. Sağlık…AŞ vekinin karar düzeltme talebinde bulunduğu, bu aşamada ise davalı- birleşen dosya davacısı, alacaklı R.. Ş.. vekili Av. Ö.. Ö.. tarafından 09.11.2015 tarihinde, davacı sıfatıyla tüm haklarından feragat ettiklerine, davalı olarak açılan davayı kabul ettiklerine dair beyan dilekçesi verildiği, dilekçenin anılan avukat tarafından UYAP sisteminden yerel mahkemeye ulaştırıldığı ve dosyada bulunan 09.06.2010 tarihli vekaletname ile Av. S. L.’nin R.. Ş.. tarafından vekil tayin edildiği ve bu vekaletnameye dayalı olarak Av. Ö.. Ö..’e yetki belgesi verildiği, dayanak vekaletnamede Av. S.l L.’ye davadan feragat, davayı kabul ve tevkil yetkisinin verildiği tespit edilmiştir.
HMK’nun 308. maddesine göre “ kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.” Anılan Yasa’nın 307. maddesine göre “feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Aynı Yasa’nın 311. (HUMK.nun 95) maddesine göre de feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
-//-

Davayı kabul, davalının davacının açtığı davada ileri sürdüğü talep sonucuna kısmen veya tamamen muvafakat etmesi, feragat de davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Kabulün mahkemeye yönelik olarak yapılması gerekir ve kabul davalının tek taraflı irade beyanı ile tamamlanır; ayrıca davacının ve mahkemenin rızasına gerek bulunmamaktadır. Kabul, ancak tarafların üzerinde tasarruf edebilecekleri davalarda sonuç doğurur. Bu doğrultuda feragatin de mahkemeye yönelik olarak yapılması gerekir ve feragat davacının tek taraflı irade beyanı ile tamamlanır; ayrıca davalının ve mahkemenin rızasına gerek bulunmamaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 311. maddesi uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğuran davadan feragat ve davanın kabulü, aynı Yasa’nın 310. maddesine göre hüküm kesinleşinceye kadar her zaman mümkündür. Ancak, karar kesinleşinceye kadar davayı kabul ve davadan feragat mümkün ise de, Mahkemece dava hakkında bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra karar düzeltme aşamasında bu beyan verildiğine ve bu aşamada kabul ve feragat beyanı hakkında karar verme yetkisi mahalli mahkemeye ait bulunduğuna göre vaki kabul ve feragat beyanı hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı- birleşen dosya davacısı alacaklı vekilinin feragat ve kabul beyanı dikkate alınarak bir karar verilmek üzere, Yerel Mahkeme hükmünün İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 57,60 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine
19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.