Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/17099 E. 2015/20234 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17099
KARAR NO : 2015/20234
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

H.. P.. ile N.. Ş.. ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 18.12.2013 gün ve 14/656 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu 185 ada 23 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki iki katlı binanın bodrum ve üzerindeki zemin katın davacıya aidiyet olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı R.. P.. davayı kabul ettiğini açıklamış, davalılar N.. Ş.. ve M.. P.. vekili dava konusu evin mirasbırakanı tarafından yapıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki iki katlı (bodrum+zemin) yapının ikinci katının (zemin) davacı tarafından yapılmış olduğundan, mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; karar davalılar N.. Ş.. ve M.. P.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek davanın kabulüne karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalılar N.. Ş.. ve M.. P.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki teniyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Diğer temyiz itirazlarına gelince;
2- Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi ürerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK. 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, ııuıhdesattnn. bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçlan anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bağşetınez. Mulıdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatlarm taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesat meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı (bodrum+zemin) yapının ikinci katının (zemin) davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin davacıya aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bette açıklanan nedenle, 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. Maddesi uyarınca yerel mahkeme hükmünün birinci fıkrasındaki “mülkiyetinin davacıya aidiyet olduğunun tespitine” cümlesi çıkarılarak, yerine “davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine” yazılmasına; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA; taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 292,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.