YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16686
KARAR NO : 2015/21231
KARAR TARİHİ : 26.11.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2014
NUMARASI :
DAVACI : E.. B..
DAVALI : D.. K..
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 16.04.2015 tarih, 2015/. Esas, 2015/. Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; müvekkili idare aleyhine başlatılan icra takibinde, Belediyenin T.C. Vakıflar Bankası Esenyurt Şubesi’nde bulunan yapı denetim hesabına haciz konulduğunu, ayrıca 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın Geçici 8. maddesi gereğince, Belediye mallarına haciz konulamayacağını belediye hesabı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece; hesap üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, hesabın havuz hesabı niteliğinde olması sebebi ile ve her ne kadar 6552 sayılı Yasa gereğince belediye mallarının haczi mümkün değil ise de yapılan değişikliğin geçmişe yürümesinin mümkün olmadığı, kanun değişikliğinden önce başlamış olan icra takiplerine ve konulan hacizlere uygulanamayacağı gerekçesi ile haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dairemiz’in 2015/5294 Esas ve 2015/8526 sayılı ilamı ile Mahkemece İcra Müdürlüğü’ne 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesi son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat verecek şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur. Bozma ilamına karşı alacaklı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddenin son fıkrasına “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz” hükmü eklenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve 2014/194 Esas, 2015/55 sayılı Kararı ile Birinci cümledeki “ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.” ve son cümlesindeki “veya kamu hizmetini aksatacak” ifadeleri iptal edilmiştir.
.//..
Yine aynı Yasa’nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 8. maddede “15’inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve 2014/194 Esas, 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasa’nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir.
O halde icra takibinin 6552 sayılı Yasa’nın Yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanun’un 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince öncelikle icra dairesince bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa’nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekir.
Somut olayda; takip tarihi 07.08.2012 olup 6552 sayılı Yasa’nın yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa’nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerinin uygulanamayacağının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle hükmün onanması gerekirken yazılı gerekçeyle bozulması yerinde olmayıp karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 16.04.2015 tarih, 2015/5294 Esas ve 2015/8526 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddesi uyarınca ONANMASINA ve 57,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.