Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/1648 E. 2017/2231 K. 21.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1648
KARAR NO : 2017/2231
KARAR TARİHİ : 21.02.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Borçlu vekili, takip dayanağı ilamın taşınmazın aynı ile ilgili olduğunu, söz konusu ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle HMK’nun 114/1-g maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
İİK’nun 18. maddesi; “İcra Mahkemesi’ne arz edilen hususlarda basit yargılama usulü uygulanır. Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi İcra Mahkemesi’ne ifade zaptettirmek suretiyle de olur. Aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasını ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere duruşma yapılması zorunlu olmayıp, mahkemenin takdirindedir.
6100 sayılı HMK’na eklenen “Geçici madde 3” atfı ile uygulanması gereken HUMK’nun 443/4. maddesi (6100 sayılı HMK’nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez.
Somut olayda; icra takibinin dayanağı … 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.06.2014 tarih 2011/252 Esas 2014/430 Karar sayılı ilamında “Davalı … hakkında açılan davanın ıslah talebi de dikkate alınarak kabulü ile, 22.746,50 TL’nin yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, faizin 100 TL için dava tarihi, bakiyesi için ıslah tarihi 04/03/2014 tarihinden itibaren yürütülmesine,” karar verilmiştir. Bu hali ile ilam taşınmazın aynı ile ilgili, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak hüküm içermemektedir. Anılan madde kapsamında kalmadığından, icrası için kesinleşmesi şartı bulunmamaktadır.
Mahkemece, şikayetin yukarıda yazılı nedenle reddi gerekirken duruşma açılması zorunlu olmadığı hususu gözardı edilerek gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 436. maddesi son bendi uyarınca gerekçesi düzeltilerek ONANMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 21.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.