Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/1612 E. 2015/9665 K. 29.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1612
KARAR NO : 2015/9665
KARAR TARİHİ : 29.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Şikayet eden 3. kişi vekili, İcra Müdürlüğü’nün 2014/11273 Esas sayılı takip dosyasında, 16.05.2014 tarihinde gerçekleştirilen haciz esnasında çalışan Recep tarafından mahcuzların 3. kişiye ait olduğunun beyan edildiğini, İcra Müdürlüğü’nce takibin devamına karar verilirken istihkak iddialarının değerlendirilmesi için dosyanın İcra Mahkemesi’ne gönderilmediğini, İcra Müdürlüğü’nün 02.07.2014 tarihli istihkak dilekçeleri üzerine dosyanın İcra Mahkemesi’ne gönderilmesi taleplerinin reddine yönelik işleminin iptalini istemiştir.
Alacaklı vekili, istihkak iddiası ile ilgili olarak 29/05/2014 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/562 Esas sayılı dosyası üzerinden, İİK m 97 ye göre takibin devamına kesin olarak karar verildiğini, borçlu şirketin haciz adresinde faal olduğunu, mahcuz mallara ait fatura ibraz edilmediğini, davacı ile borçlu şirket arasında resmi ve fiili organik bağ bulunduğunu, her iki firmanın iştigal konularının aynı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, kesin olarak takibin devamına karar verildiği, 16/05/2014 olan haciz tarihinden itibaren işleyen yasal 7 günlük şikayet süresinin de 02/07/2014 olan şikayet tarihi itibarı ile geçmiş olduğu dikkate alınarak, 02/07/2014 tarihli davacı talebi hakkında verilen 03/07/2014 tarihli müdürlük kararına yönelik şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kendi adına, üçüncü kişi ya da onun adına vekili, yetkilisi ya da 3. kişi lehine borçlu tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak geçerli istihkak iddiasında bulunulabilir. Somut olayda, şikayet konusu 16.05.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına çalışanı… istihkak iddiasında bulunmuştur. Anılan şahsın, 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunma yetkisi ya da borçlu temsilcisi olmadığı sabit olup haciz esnasında geçerli bir istihkak iddiasında bulunulduğundan sözedilemez. Buna bağlı olarak İcra Mahkemesi’nce verilen takibin devamı kararında 3. kişi olarak hacizde hazır bulunan çalışan …’in adının geçtiği görülmektedir, bu durumda şikayet eden yönünden bir hüküm ifade etmeyeceği açıktır. 3. kişinin istihkak dilekçesi 23.05.2014 tarihinde icra dosyasına girmiş olup bu dilekçeye göre İİK 97. maddesinde belirtilen prosedürün yeniden işletilmesi gerektiğinden, işin esası incelenerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde süreden ret kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.