Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/1607 E. 2015/6427 K. 19.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1607
KARAR NO : 2015/6427
KARAR TARİHİ : 19.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili ilama bağlı olarak başlatılan takipte İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; takip dosyasında asıl alacak olarak belirtilen alacağın, dayanak ilamda alacaklının hissesine düşen kamulaştırma bedelinin faizi olduğunu, faiz alacağına faiz yürütülemeyeceğini açıklayarak, takipte faiz alacağına %9 faiz işletilmesine yönelik kısmın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl alacak miktarının anapara alacağına dönüştüğü gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15.11.2013 tarih ve 2012/42 Esas – 2013/593 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; hükmün 1. bendinde “…….kamulaştırma bedelinin 6.472.339,53 TL olarak tespiti ile bu bedelin davalılara …07.11.2013 tarihli dağıtım cetveline göre ödenmesine”, 7. bendi ile de; “…..kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 20.01.2012 tarihinden karar tarihi olan 15.11.2013 gününe kadar yasal faiz işletilmesine” şeklinde karar verildiği, takip dosyasının incelenmesinden de alacaklının payına düşen kamulaştırma bedelinin dava ve karar tarihi arasında işleyen faizinin asıl alacak olarak takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 faizi ile birlikte talep edildiği, böylece faize faiz yürütüldüğü anlaşılmaktadır.
Faize faiz yürütülmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 (B.K 104/son) maddesi gereğince mümkün değildir. 3095 sayılı Kanun’un 3. maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu’nun hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK’nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen “ticari işlerde faiz” başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek kapitale dönüşen faiz alacağı, bir paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir. (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-163 Esas, 2004/184 Karar) Somut olayda, takip dayanağı ilamda kapitale dönüşen bir faiz alacağına hükmedilmemiştir. Bu nitelikteki faiz alacakları yönünden de Türk Borçlar Kanunu’nun 121/2 maddesi gereğince faiz yürütülmesi mümkün değildir. Takipte açıkça faiz alacağı olarak belirlenen alacak için takipten sonra istenen işleyecek faiz istemi yasaya aykırıdır.
O halde Mahkemece istemin kabulü ile takip talebi ve icra emrinin “asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 faiz” talebine ilişkin kısımlarının iptali yerine yazılı gerekçelerle reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.