Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/15722 E. 2015/20592 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15722
KARAR NO : 2015/20592
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

Y.. O.. ile N.. E.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 02.04.2015 gün ve 429/215 sayılı hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteğinin pul yokluğundan reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı Y.. O.. vekili, .. Köyü 120 ada 1 parsel ile 105 ada 8 parselde F.. E.. adına kayıtlı 1/2 paylara ait tapu kaydının TMK’nun 713/2. maddesi gereğince hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak bu paylara ait tapu kaydının iptali ile davacı Yusuf adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar F.. E.. mirasçıları vekili, kazanma koşullarının oluşmadığını, yasaya uygun zilyetliğin bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı lehine kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, .. Köyü 120 Ada 1 parsel ile 105 ada 8 parseldeki İsmail kızı F.. E.. adına kayıtlı 1/2 hisseye ait tapu kaydının iptali ile davacı H.. O.. adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK’nun 713/2. fıkrasında yer alan “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebebine dayalı olarak TMK’nun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Dava, Y.. O.. tarafından F.. E.. mirasçıları aleyhine açılmış ve yargılama bu taraflar arasında görülerek yürütülmüş, karar başlığında da bu kişiler taraf olarak gösterilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davacı H.. O..” lehine tescile ilişkin hüküm kurulmuştur. Mahkemenin dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Medeni Usul Hukuku’na göre ancak davada taraf olan kişiler hakkında hüküm kurulabilir. Bu nedenle Mahkeme tarafından davada taraf durumunu almış kişiler yönünden olumlu olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, davanın tarafı olmadığı, taraf durumunu almadığı anlaşılan “H.. O..” lehine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu yönden bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre işin esasına yönelen temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.410,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.