Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/14457 E. 2015/20139 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14457
KARAR NO : 2015/20139
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

G.. E.. ile C.. E.. aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 13.02.2015 gün ve … sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilleri tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.11.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden G.. E.. bizzat ve vekili Avukat T. K. geldiler ve karşı taraftan davalı vekili Avukat İ. K. geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR
Davacı vekili, tarafların paydaşı olduğu köyü … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ev ve samanlığın davacı tarafından meydana getirildiğini açıklayarak muhdesatın tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddiasını ispat edemeyen davacının davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ev ve samanlığın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkindir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek davanın kabulüne karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dosyada bulunan 1978 yılına ait davacının da imzasını taşıyan mektup içerikleri, bilirkişinin dava konusu ev ve samanlığın 40-50 yaşında olduğunu bildirmesi karşısında davacının iddiasını kanıtlayamadığı anlaşıldığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki esasa yönelen diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu … parsel sayılı taşınmaz davacı ile davalı adına tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. Davanın konusu (müddeabih) ise davalının payına isabet eden muhdesat değeridir (zemin bedeli hariç). Buna göre, taşınmazda davalının payına isabet eden muhdesat değerinin (zemin bedeli hariç) dava değeri olarak kabul edilip, bu değer üzerinden yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına nispi tarife üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tapu payları gözden kaçırılarak muhdesatın tamamının dava değeri olarak kabul edilmesi ve bu değer üzerinden yazılı şekilde vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerindedir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin hükmün esasına yönelen temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin vekalet ücretine yönelen temyiz itirazı (2) numaralı bentte açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüne ve hükmün 4. bendindeki “8.818,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “3.209,00 TL” ibaresinin yazılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK’nın 304. maddesi (1086 sayılı HUMK’nun 438/7. fıkrası) gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine,
taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.