Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/12649 E. 2017/5080 K. 06.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12649
KARAR NO : 2017/5080
KARAR TARİHİ : 06.04.2017

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın davalı … yönünden reddine, davalı … yönünden kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … vekili ile davalı … vekili taraflarından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı … vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmeleri yönünde hüküm kurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, MK’nun 229 ve 241.maddesinde açıklanmış olan koşullar gerçekleşmediğinden davalı … aleyhine açılmış olan davanın reddine, davalı … aleyhine açılmış olan davanın kabulüne, davacının katılma alacağının bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi 268.331,4-TL olduğunun tespitine, istemle bağlı kalınmak suretiyle 40.000-TL’nin davalı …’ten tahsiline, davacının haciz ve satış talebi yerinde bulunmadığından reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı … vekilinin tüm, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 s.lı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacak isteğine ilişkindir.
Eşler, 04.09.2003 tarihinde evlenmiş, 29.03.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 2406 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 17.04.2008 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş, boşanma dava tarihinden önce 03.03.2009 tarihinde diğer davalı … Böztürk’e satılarak devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m).
TMK’nun 235/1. maddesi hükmüne göre bir malvarlığının tasfiyeye dahil edilmesi için mal rejiminin sona erdiği anda mevcut olması gerekir. Dava konusu taşınmazın 17.04.2008 tarihinde davalı eş tarafından satın alındığı, boşanma dava tarihinden 1 yıl 26 gün önce 03.03.2009 tarihinde davalı eşin amcasının kızı olan diğer davalıya tapuda devredildiği dosya kapsamı ile sabittir. Davalı eş vekilinin cevap dilekçesi ve yargılama oturumlarındaki beyanlarında, yapılan devrin kötüniyetli satış olmadığını, yine evlilik birliği içinde bir ev ve bir otomobil alındığını beyan ettiği anlaşıldığına göre, boşanma dava tarihinden önce satılmış olan tasfiyeye konu taşınmazın diğer davalıya satış tarihindeki değeri de göz önünde bulundurularak satış bedelinin nereye kullanıldığı, elde olup olmadığı, harcanmasının hayatın olağan akışına uygun olup olmadığı iddia ve savunma çerçevesinde bir bütün olarak değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün davanın kabulüne ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı … vekilinin tüm, davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a iadesine, 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL’nin …’ten alınmasına, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.