Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/10898 E. 2015/13951 K. 25.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10898
KARAR NO : 2015/13951
KARAR TARİHİ : 25.06.2015

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı 3. kişi vekili, davalı alacaklının davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptığını, yapılan takip neticesinde müvekkiline ait menkullerin haczedildiğini, haczedilen menkullerin tamamının müvekkiline ait olduğunu, borçlu şirketle müvekkilinin bir ilgisinin olmadığını, borçlu şirketin müvekkiline yüklü miktarda borcunun bulunduğunu iddia ederek, davanın kabulü ile hacizli malların müvekkiline aidiyetinin tespitine karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu şirketin eski ortağı olan……’ın davacı 3. kişi şirketin de bir dönem yetkilisi olduğunu, haciz mahallinde hazır bulunanların haczedilen malların borçlu şirkete ait olduğunu beyan ve kabul ettiklerini, taraflar arasında hukuki ve fiili irtibatın bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin ortağı ……’ın daha önceden borçlu şirketin de ortağı olduğu ve davacı ve borçlu şirketlerin faaliyet alanlarının aynı olduğu, haciz yapılan adreste borçlu şirket yetkilisi …..’ın hazır olduğu ve borçlu şirketin mallarının haciz yapılan adrese taşındığını bildirdiği, haciz yapılan adreste borçlu şirkete ait belgeler bulunduğu, davacı şirketin dosyaya verdiği haczedilen mallara ilişkin faturaları borçlunun düzenlediği, bilirkişi raporuna göre de davacı şirketin faturalarının haczedilen mallara uygun olmadığı, davacı şirket defterlerinin kapanış tasdiklerinin noterce yapılmadığı ayrıca davacı ile borçlu şirket arasında irtibat bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı alacaklı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- Davalı alacaklı vekilinin temyizine gelince; davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı alacaklı yararına BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene ayrı ayrı iadesine,
25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.