YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10799
KARAR NO : 2015/14126
KARAR TARİHİ : 29.06.2015
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve katılma alacağı
…… ile ….. aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kabulüne dair …. Aile Mahkemesi’nden verilen 12.11.2013 gün ve 268/883 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, evlilik birliği devam ederken 3680 ada 5 parsel sayılı taşınmazın üzerine ev, 3680 ada 6 parsel sayılı taşınmazın arsası üzerine yapılan 7 katlı ev,…….. plakalı araç ile 15 kafa nakış makinesini davalı adına edindiklerini, taşınmazların yapımı ve alımına müvekkilinin katkı sağladığını ileri sürerek, toplam 10.000.00 TL katkı payı ve katılma alacağının faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesiyle talep miktarını artırmıştır.
Davalı vekili, davacının katkısı olmadığını, 3680 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile aracın babasına ait olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu 3680 ada 6 parsel sayılı taşınmazın arsa ve üzerine yapılan 7 katlı ev yönünden 193.527,52 TL katkı payı alacağının, araç ve makineler yönünden 15.851,18 TL katılma alacağının kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, katkı payı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyete göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davalı vekilinin faizin başlangıç tarihine yönelen temyiz itirazlarına gelince; davacı lehine hükmedilen 15.851,18 TL alcağının TMK’nun, 219, 231, 236. maddeleri uyarınca katılma alacağı niteliğindedir. Bu tür davalarda, TMK’nun 239/2. maddesi uyarınca karar tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekirken, yasaya aykırı biçimde dava ve ıslah tarihinden geçerli olarak hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK m. 438/7, HMK 370/2).
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün (2.) bentte açıklanan sebeple hüküm fıkrasının (3) nolu bendi birinci satırdaki ”dava tarihinden” ibaresi ile ikinci satırdaki ”ıslah tarihinden” ibaresinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılmasına, her iki ibarenin yerine ”karar tarihi olan 12.11.2013 tarihinden” rakam ve kelimelerinin yazılmasına, HMK’nun 370/2. (HUMK’nun 438/7) maddesi uyarınca hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, sair temyiz itirazlarının (1.) bentte açıklanan nedenlerle reddine ve 3.576,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.