YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10340
KARAR NO : 2015/18223
KARAR TARİHİ : 13.10.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2015-Ek karar tarihi: 05.03.2015
NUMARASI :
DAVACI : A. Metve İz. Ltd. Şti.
DAVALI : M. Metal Panel Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vs.
DAVA TÜRÜ : İstihkak
A. Metve İz. Ltd. Tic. Taah. Ltd. Şti ile M. Metal Panel Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve M. Metal Panel Yapı Sis ve Tic. Ltd. Şti. Turizm aralarındaki İstihkak davasının reddine dair Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nden verilen 19.02.2015 gün ve (Ek karar tarihi 05.03.2015)-… sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.10.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden M. Metal Panel Sis. San. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat M. G. K. ve karşı taraftan M. Metal Panel Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili Avukat T. D. S. geldiler. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, 12/11/2013 tarihinde haczedilen menkul malların borçlu şirkete ait olduğunu, haciz mahallinde borçlu şirkete ait bir kısım belgelerin bulunduğunu, davalı 3. Kişinin istihkak iddiasının haksız olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3. kişi vekili, haciz yapılan adresteki taşınmazın Bank Asya Katılım Bankası tarafından Konya 12. İcra Müdürlüğü’nün 2010/… Esas sayılı takip dosyasından yapılan ihale sonunda satın alındığını ve 15/06/2011 tarihinde de müvekkili firma tarafından arsa ve fabrika binasından oluşan gayrimenkul ile tüm makine ve ekipmanların bankadan satın alındığını, satış bedelinin de 24/06/2011 tarihinde iki parça olarak banka hesabına yatırıldığını, borçlu şirket ile B. A. arasında vefa sözleşmesi olup olmadığının müvekkili şirketi bağlamadığını, vefa sözleşmesi adı altındaki belgede müvekkili şirketin adının dahi geçmediğini, tapu kaydına şerh edilmeyen vefa hakkının ancak bu hakkı tanıyan ve onun külli haleflerine karşı ileri sürülebileceğini, davacı alacaklının kötü niyetle hareket ettiğini, borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında hukuki ve organik bağ bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından alınan taşınmaz ve taşınırların borçlu şirketten satın ya da devir alınmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
.//..
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; vefa sözleşmesinde davalı 3. kişi şirketin taraf olmadığı bu durumda bu sözleşmenin davalı 3. kişi şirkete karşı ileri sürülemeyeceği, davalı borçlu ile davalı 3. kişi arasında düzenlendiği iddia edilen adi ortaklık sözleşmesinin de ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği, ancak davacı alacaklı tarafından bu iddiayı ispatlayacak nitelikte yazılı bir belge ibraz edilemediği, kaldı ki taraflar arasında adi ortaklık olsa dahi ancak adi ortaklığın tasfiyesi halinde borçlunun tasfiyedeki payına haciz konulabileceği, İİK’nun 97/a maddesinde geçen mülkiyet karinesi 3. kişi yararına olup yasal karinenin aksinin davacı alacaklı tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanması gerektiği, yargılama aşamasında dinlenen tanıkların borçlu şirket çalışanı olmaları nedeniyle beyanlarına itibar edilmediği, tüm dosya kapsamından borçlunun haciz yapılan adreste faaliyet gösterdiğine dair herhangi bir bilgi ve belge elde edilemediği, davacı alacaklı tarafından yasal karinenin aksi kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilemediği, gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı tüm taraf vekilleri temyiz etmiş, daha sonra davacı alacaklı vekili ve davalı 3. kişi vekili temyizden feragat etmiş olup, davalı borçlunun temyiz talebi baki kalmıştır.
Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99.maddesi uyarınca istihkak iddiasının reddi talebiyle açılmıştır.
Dava konusu 12.11.2013 tarihli haciz tutanağındaki bilgilere göre haciz, borçlu şirket temsilcilerinin huzurunda yapılmış olup, bu kişiler 3. kişinin istihkak iddiasına da karşı koymamışlardır.
Davalı borçlu vekili, 09.04.2015 tarihli temyiz dilekçesinde müvekkili ile davalı 3. kişi arasında muvazaalı işlemler yapıldığını ifade etmiştir. Davalı borçlu mülkiyet iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde 3. kişiye karşı dava açabilir ise de, davacı alacaklının İİK’nun 99. maddesi hükümlerine göre açtığı davanın reddine karar verilip gerek alacaklı vekili gerekse 3. kişi vekilinin temyiz taleplerinden feragat etmesinden sonra borçlu vekilinin iş bu dosyada temyiz itirazları incelenmeyeceğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE ve taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.