Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/9240 E. 2015/10056 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9240
KARAR NO : 2015/10056
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

Adıyaman Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak

….. ile … aralarındaki alacak davasında mahkemenin görevsizliğine dair Adıyaman Aile Mahkemesi’nden verilen 09.05.2013 gün ve 245/388 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı Adil vekili, davacının dava konusu 398 ada 84 parselde bulunan 20 nolu bağımsız bölümü 2003 yılında davalı eşi … bedelsiz devrettiğini açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazın bedelinin tespiti ile tazminatın devir tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı …vekili, taşınmazın bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; taraflar arasında dava konusu taşınmazın satışı nedeniyle bedel ödenip ödenmediği hususunda uyuşmazlık bulunduğu, davanın konusunun katkı payı ya da katılma alacağı isteğine ilişkin olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 23.03.1991 tarihinde evlenmiş, 01.09.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK’nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM’nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK’nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.).
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK’nun 31.md.). İddianın ileri sürülüş şekline göre talep, mal rejiminin tasfiyesi ile oluşan katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri’dir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur. Dava görevli Aile Mahkemesi’nde açıldığı halde, uyuşmazlığın hatalı nitelendirilmesi sonucunda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna değinilerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp tartışılıp değerlendirilerek talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06.05 .2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.