Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/8901 E. 2015/8358 K. 14.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8901
KARAR NO : 2015/8358
KARAR TARİHİ : 14.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R
Borçlu İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; …. isimli kişiye Kuşkayası Kooperatifindeki işlemleri adına yürütmesi için süreli vekaletname verdiğini, vekaletnamenin süresi dolduktan sonra her nasılsa….’a vekalet verilerek kendisi adına borçlandırıcı işlem yapıldığını ve buna dayalı olarak aleyhinde ilamlı icra takibine girişildiğini açıklayarak takibin iptali talep edilmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, borçlu ile alacaklı kooperatif arasında düzenlenen borçlandırıcı işlemin dayanağı olarak vekaletname gösterildiği, ancak vekaletnamenin süreli olduğu, süresi dolduktan sonra borçlandırıcı işlemin yapıldığı gerekçesi ile şikayettin kabulüne ve takibin iptaline karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1581 sayılı Kanun’un 12. maddesi “kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri, kayıtları ve hertürlü taahhütname ve sözleşmeler ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senetler ve belgeler İİK’nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmündedir açıklaması getirilmiştir. İİK’nun 38. maddesindeki mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarına havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ve icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.” hükümlerini içerdiğinden, yasanın aradığı şekil koşullarını taşıyan dayanak belgeler genel mahkemelerce iptal edilmedikçe ilamlı takibe konu edilebilirler.
Açıklanan bu nedenle Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.