Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/8707 E. 2015/8361 K. 14.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8707
KARAR NO : 2015/8361
KARAR TARİHİ : 14.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda diğer şikayetlerinin yanında, icra emrinin ilama aykırı olarak düzenlendiğini, faiz alacağına faiz yürütüldüğünü ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna göre şikayettin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takibe dayanak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/375 E. 2013/234 K. sayılı ilamı incelendiğinde, belirtilen kamulaştırma bedeli alacağının yanında “ Bedele 01.12.2012 tarihinden bloke edilen paranın ödenmesine karar verildiği tarih olan 02.07.2013 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine” karar verildiği görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 121/2. (BK. 104/son) maddesinde faize faiz yürütülemeyeceği düzenlendiği gibi 3095 sayılı Kanun’un 3. maddesinde de kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu’nun hükümleri olduğu belirtilmiştir. TTK’nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen “Ticari İşlerde Faiz” başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda değerlendirilebilecek kapitale dönüşen faiz alacağı, bir paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir. (HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-163 E., 2004/184 K.)
Somut olayda, takip dayanağı ilamda kapitale dönüşen bir faiz alacağına hükmedilmemiştir. Bu nitelikteki faiz alacakları yönünden de BK’nun 104/son maddesi gereğince faiz yürütülmesi mümkün değildir. İlamda açıkça faiz alacağı olarak belirlenen miktar için işlemiş faiz ve takipten sonra bu alacak için istenen işleyecek faiz istemi yasaya aykırıdır.
O halde, faize yönelik şikayetin yukarıda belirtilen ilkeler ışığında değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.