YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7987
KARAR NO : 2015/16238
KARAR TARİHİ : 14.09.2015
MAHKEMESİ : Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2013
NUMARASI : 2010/123-2013/406
S.. A.. ile Ü.. G.. ve S.. Ç.. aralarındaki katılma alacağı ve değer artış payı davasının kısmen kabulüne dair Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 08.11.2013 gün ve 123/406 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı Selahattin ve davalı Ü.. G.. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davalının davacı ile evli iken edindikleri taşınmazın alımı için altınlarını verdiğini, davalı eşin taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalıya sattığını, dava konusu taşınmazdan kaynaklı değer artış payı ve katılma alacağı olmak üzere toplam 40.000,00 TL alacağın davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, dava konusu taşınmazdan kaynaklı 13.141,74 TL değer artış payı, 20.129,13 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 33.270,87 TL alacağına boşanma dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı eşten alınmasına, davalı eşten tahsil edilemeyen miktarla sınırlı olmak üzere eksik kalan miktarın diğer davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 09.10.1998 tarihinde evlenmişler, 29.09.2009 tarihinde açılan boşanma davası sonunda 10.01.2012 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK’nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM’nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 29.09.2009 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince, TMK’nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava konusu taşınmaz 03.05.2004 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Davalı eş taşınmazı diğer davalıya 31.08.2009 tarihinde satmıştır.
Dava, katılma alacağı ve değer artış payı isteğine ilişkindir.
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının ve davalı S.. Ç..’ın tüm, davalı Ü.. G..’in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davalı Ü.. G..’in faizin başlangıç tarihine yönelen temyiz itirazlarına gelince; davacı lehine hükmedilen 33.270,87 TL alacak TMK’nun, 219, 231, 236. maddeleri uyarınca katılma alacağı ve değer artış payı alacağına ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı lehine hüküm altına alınan katılma alacağına/değer artış payı alacağına, kararın verildiği 08.12.2013 tarihinden geçerli olmak üzere faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek boşanma dava tarihi 29.09.2009 tarihinden itibaren faiz uygulanması yasal düzenlemeye ve Yargıtay uygulamalarına aykırıdır. Davalı koca temyiz dilekçesinde faizin boşanma davasının kesinleşmesinden itiberen başlatılması gerektiğini ileri sürmüştür. Bu beyanı davacı yararına usulü kazanılmış hak teşkil ettiğinden faize boşanma davasının kesinleşme tarihi olan 10.01.2012 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK m. 438/7, HMK 370/2).
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün (2.) bentte açıklanan sebeple hüküm fıkrasının (2) nolu bendi ikinci ve dördüncü satırındaki ”29.09.2009” rakamlarının hüküm fıkrasından tamamen çıkarılmasına, yerine ”10.01.2012” rakamlarının yazılmasına, HMK’nun 370/2. (HUMK’nun 438/7) maddesi uyarınca hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, sair temyiz itirazlarının (1.) bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 568,00 TL peşin harcın istek halinde davacı ile davalı Selahattin ve davalı Üzeyir’e ayrı ayrı iadsine 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.