Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/7955 E. 2015/11662 K. 25.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7955
KARAR NO : 2015/11662
KARAR TARİHİ : 25.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti

…. ile ….. ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 04.11.2013 gün ve 152/354 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı . oğlu) kayyım vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, tarafların paydaşı olduğu 194 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin ve ahırın davacı tarafından meydana getirildiğini açıklayarak bu hususun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan.. payı için atanan kayyım vekili, davanın reddini savunmuş; diğer davalılar bir savunma getirmemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; muhdesatın tespiti davaları kendine özgü davalardan olup, dava sonucunda oluşacak ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Taşınmaz hakkında açılmış bir ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez. Bunun dışındaki durumlarda davacının muhdesatın tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı kuşkusuzdur. Bu güncel hukuki yararın sadece davanın açıldığı tarihte değil, tahkikatın bitimi ve hükmün verilmesine kadar devamı gereklidir.
Somut olaya gelince; eldeki davanın açıldığı sırada hukuki yararın varlığına dayanak teşkil eden taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davası, tahkikat sona ermeden, 02.05.2013 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilerek (HMK.m.150/5) sonuçlanmış, böylece davacının hukuki yararı ortadan kalkmıştır.
O halde, davacının güncel hukuki yararının ortadan kalkması nedeniyle davanın usulden reddine (HMK.m.115) karar verilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Kayyım vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.