Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/7901 E. 2015/20749 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7901
KARAR NO : 2015/20749
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzincan 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2014
NUMARASI :
DAVACI : O.. D..
DAVALI : M. İth. İhr. Gıda Paz. Danış. San. ve Tic. Ltd. Şti. vs.
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkilinin işyerinde haciz yapıldığını haczedilen menkullerin, haciz tarihi itibari ile borçlu ile ilgisinin kalmadığını belirterek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı iş yeri devri yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı borçlu, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu haczin borçlunun yokluğunda davacı üçüncü kişinin faaliyet adresinde yapıldığı, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ancak haciz yapılan iş yerinin, borçlunun eski adresi olduğu, 09.09.2013 tarihli hacizdeki tespitlerin de bunu doğruladığı, takibe konu çekin ileri tarihli olarak düzenlenmesinin ticari yaşam içinde sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğu, somut olayda borcun doğum tarihinden sonra alacaklıdan mal kaçırmak için örtülü iş yeri devri yapıldığının kabulü gerektiği, devir gerçek kabul edilse bile İİK’nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirildiğinin iddia ve ispat edilememesi karşısında 6098 sayılı TBK’nun 202/2. (818 sayılı BK’nun 179/2.) maddesi gereğince devralanın da işletmenin borçlarından sorumlu olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;

-//-
Borçlunun ticari faaliyetini fiili olarak ne zaman terk ettiğinin zabıta marifetiyle araştırılması, daha sonra ise ilgili Vergi Dairesi ve Belediye Başkanlığı’na müzekkereler yazılarak borçlunun haciz adresini terk ettikten sonra başka adreste faaliyetine devam edip etmediğinin sorulması, anılan bu eksiklikler tamamlandıktan sonra, gelen bilgi ve belgelerin, dosya içerisindeki diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olmuş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.