Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/7786 E. 2015/8443 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7786
KARAR NO : 2015/8443
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu aleyhine boşanma ilamına dayalı olarak takip başlatıldığı ve 10.986,32 TL nin tahsilinin talep edildiği, borçlu vekilinin ilamda hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının, TMK 176. maddesi gereğince alacaklı kadının evlenmesi ile son bulduğundan bahisle takibin iptali talebi üzerine, Mahkemece, alacaklının cevap ve delilleri sorulmadan, evrak üzerinde inceleme yapılarak, icra emrinin kısmen iptaline karar verildiği, hüküm alacaklı vekilince; takip konusu alacağın yoksulluk nafakasına ilişkin olmadığı, ilama ekli protokoldeki hüküme ilişkin olduğu gerekçesiyle temyiz edildiği anlaşılmaktadır
Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa’nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. ve 1982 Anayasası’nın 36. maddelerinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği belirtilmiştir.
İİK’nın 18/3. maddesinde ise; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. . Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri ve adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır. Şikayet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanlara şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması da gerekir.
Somut olayda takip dayanağı boşanma ilamında: kadın yararına aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve mahkemece uygun görülüp tasdik edilen taraflar arasında yapılmış 26.09.2003 tarihli protokolün de karara bağlandığı, ekli bu protokolde; kadına ait 140 gr 22 ayar altının koca tarafında ödeneceğinin kararlaştırıldığı, icra emrinde ise; her hangi bir açıklama yapılmadan 10.986,32 TL alacağın tahsilinin talep edildiği görülmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Mahkemece, yargılamanın yürütülmesi, taraf teşkilinin sağlanması, İİK’nın 18. maddesi uyarınca duruşma açılması, tahkikatın duruşmalı olarak yapılması, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller değerlendirilerek talebin neye ilişkin olduğu belirlenip sonucuna göre inceleme yapılarak bir karar verilmesi yerine evrak üzerinde yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 15.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.