Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/7780 E. 2015/8291 K. 13.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7780
KARAR NO : 2015/8291
KARAR TARİHİ : 13.04.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Şikayet eden alacaklı vekili, borçlu aleyhine ilama dayalı başlatılan takipte, dosya borcunun tahsili için borçlunun çalıştığı şirkete maaş haczi müzekkeresi tebliğ edilmesine karşılık şirket tarafından müzekkereye cevap verilmediği, bunun üzerine İcra Müdürlüğü’nden şirketin dosyaya borçlu olarak eklenmesi, tapu ve trafik kaydı olup olmadığının sorgulanması, kayıt var ise haciz şerhi konulması yönünde taleplerinin İİK’nun 356 ve 357 maddelerine aykırı olarak reddedildiğinden bahisle anılan İcra Müdürlüğü kararının iptalini istemiştir.
Mahkemece, şikayetin kabulü ile alacaklı vekilinin talebi uyarınca işlem yapılmasına karar verilmesi üzerine, hüküm davalı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun tüzel kişilere tebliğe ilişkin 12. maddesinde; “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır”. Aynı Yasa’nın 13. maddesinde ise; “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır” hükümleri yer almaktadır. Tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olup uygulanması gereken Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde ise “tüzel kişiler adına tebligat almaya yetkili kişiler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerde sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle görevlendirilmiş bir şahıs olması lazımdır. Bu kişilerin de bulunmaması halinde bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda, 3. kişi borçlunun işvereni şirket adına çıkartılan maaş haczi müzekkeresinin 25.07.2013 tarihinde ”işyerinde daimi işçi … imzasına tebliğ edildiği”, adı geçenin şirketi temsil yetkisi bulunmadığı gibi, tüzel kişiyi temsile yetkili olanların o sırada orada bulunup bulunmadıkları da sorulup belirlenmeden ve uyulması gerekli prosedüre uyulmadan, doğrudan çalışan imzasına tebliğ edilmiş olup, yapılan tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine aykırıdır. İcra Müdürlüğü’nce alacaklının talebine ilişkin, maaş haczi yazısına cevap verilmediğinde 3. şahsın borçlu olarak kaydedilmesi ile adına kayıtlı araç ve taşınmazların sorgulanarak haciz konulması işlemi yapılamayacağına dayanılarak verilen ret kararı, yukarıda açıklandığı üzere 3. kişiye yapılan tebliğin usulsuz olması gerekçesiyle doğru olup Mahkemece, şikayetin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.