Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/7724 E. 2015/8920 K. 20.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7724
KARAR NO : 2015/8920
KARAR TARİHİ : 20.04.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili, vekil edeni aleyhine başlatılan icra takibinde, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek, İİK’nun 82. maddesi gereğince haline münasip meskeni üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İİK’nun 82/12. maddesi gereğince borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Belirtilen hususları aşar nitelik ve evsaftaki yerlerle makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikametinin zorunlu öğelerini içeren bir meskenin dışındaki yerlerden haczin kaldırılması maddedeki amaca aykırıdır.
Somut olayda Mahkemece, aldırılan bilirkişi raporunda; tapuda 292 m2 tarla vasfında gözüken, ancak zeminde bodrum, zemin ve üç kattan oluşan binanın bulunduğu, borçlunun bu yerin 30/290 payının maliki olduğu, binanın ikinci katında bulunan üç oda, bir salon, mutfak,banyo,balkon ve wc den oluşan dairede oturduğu, borçlunun oturduğu dairenin değerinin 200.000,00 TL, haline münasip ev değerini ise 120.000,00 TL olduğu bildirilmiştir.
04.06.2013 tarihli kolluk araştırmasına göre, yeğeni ve ailesinin borçlu ile birlikte kaldığı belirlenmiş ise de, bakmakla yükümlü olduğu kimsenin bulunmadığı dikkate alındığında, bilirkişi raporunda saptanan 3 oda 1 salonlu bir dairede oturma zorunluluğu bulunmadığı düşünülmeden şikayete konu yerin değerinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Borçlunun ekonomik sosyal durumu gözetilerek, daha mütevazi semtlerde ve daha küçük bir evde oturmasının da mümkün olduğu nazara alınarak, borçlunun haline münasip evi ne kadar değerle alabileceği konusunda bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve bu ilkelere uygun olmayan rapor ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.