YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7705
KARAR NO : 2015/14128
KARAR TARİHİ : 29.06.2015
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, değer artış payı
….. ile….. aralarındaki katılma alacağı, değer artış payı davasının reddine dair … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 31.01.2014 gün ve 93/16 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin bankadan çektiği kredi ile davalı adına satın aldığı traktörün iade edilmediğini ileri sürerek, traktörü aynen iadesi ve ya bedelinin davalıdan alınarak davcıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile aralarında düzenledikleri anlaşmalı boşanma protokolünde hiçbir alacak ve vereceklerinin olmadığını beyan ettiklerini, dava konusu traktörün davalının evlenmeden önce sahip olduğu 60 adet keçinin satılması sonucunda elde ettiği gelir ile alındığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde HMK 141. maddesi uyarınca iddialarını genişleterek; tarafların evlenmeden önce var olan hayvanları satarak yeni hayvanlar aldıklarını, davalının ise bu hayvanların tamamını sattığını, bu bedel üzerinden değer artış payı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini beyan etmiştir.
Mahkemece, davacının boşanma dava dosyasına sunduğu dava dilekçesindeki kabulünü mahkeme önündeki beyanıyla da doğruladığı, anlaşılan şartlarda boşanmaya karar verilmesini talep ve kabul etmesine ve davalı kocanın da bu anlaşmadaki düzenlemeye güvenerek boşanmayı kabul ettiğine göre, bundan sonra davacının bu anlaşmaya aykırı olarak ve boşanma davasındaki beyan ve dilekçelerini yok sayarak, görülmekte olan eldeki davayı açıp karşılıklı talep ve kabule aykırı olarak talepte bulunmasının TMK’nun 2. maddesinde düzenlenen “Dürüst Davranma” kuralına da aykırılık teşkil ettiği ve hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, katılma alacağı ve değer artış payı isteğine ilişkindir.
Somut olaya gelince, tarafların boşanma dosyasına malvarlığı haklarına ilişkin düzenleme içeren yazılı boşanma anlaşması sundukları, ancak TMK 166/1. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma koşulları oluşmadığından mahkeme boşanma davasını çekişmeli boşanma davası (TMK m. 166/2,3) olarak yürütüp boşanmaya karar verildiği, yazılı boşanma anlaşmasının boşanmanın eki haline getirilmediği anlaşılmaktadır.
-//-
Yazılı boşanma anlaşmasındaki boşanmanın fer’i niteliğinde olmayan mali haklara ilişkin düzenleme, anlaşmalı boşanma şartına bağlı bir sözleşme niteliğinde olup, anlaşmalı boşanma şartı gerçekleşmediğinden herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Taraflar anlaşmalı olarak boşanmadıklarına ve bu sebeple taraflar arasındaki yazılı boşanma anlaşması boşanmanın eki haline getirilmediğine göre, bu yazılı boşanma anlaşmasına aykırı davranmanın TMK’nun 2. maddesi anlamında dava hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
Mahkemece yapılacak iş, davanın esasına girip talepler ve gösterilen delillere göre inceleme yapılıp gerçekleşecek sonuca göre karar vermekten ibarettir. Bu nedenle açıklanan yönde işlem yapmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda gösterilen sebeple ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.