Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/7088 E. 2015/9007 K. 21.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7088
KARAR NO : 2015/9007
KARAR TARİHİ : 21.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile Hazine ve….., dahili davalı ….. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 12.04.2011 gün ve 253/312 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, dava konusu 89 ada 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazların ½ hissesinin … oğlu …, diğer ½ hissesinin …. adına kayıtlı olduğunu, ½ hisse sahibi … ‘in kim olduğunun anlaşılamadığını, ölmüş ve mirasçıları varsa da taşınmazlar üzerinde hak iddia etmediklerini, TMK 713/2 maddesi gereğince tapu kaydının hukuki geçerliliğini yitirdiğini açıklayarak dava konusu taşınmazlarda … adına kayıtlı hisselerin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili ve … vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Davaya dahil edilen …. mirasçılarından bir kısmı, taşınmazın murislerinden intikal ettiğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu açıklayarak davanın reddini istemiş, diğer dahili davalılar herhangi bir savunma getirmemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların zilyetliklerinin davacıya geçerli olarak devredilmediği, davacı tanığının çelişkili beyanda bulunduğu ve taşınmazların 2005 yılına kadar bağ olarak kullanıldığına ilişkin delil bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK’nun 713/2. fıkrasında yer alan “maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan” veya “.. 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebebine dayalı olarak tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
1-Davacı tarafın, TMK’nun 713/2. fıkrasında yer alan “tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan” sebebi gereğince dava konusu taşınmazlardaki …. ‘e ait hisselerin tapularının iptali ve adına tescili istemi yönünden; dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin bu talebine ilişkin temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekilinin, TMK’nun 713/2.maddesinde düzenlenen “ölüm” nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava konusu 89 ada 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlar 1961 yılında yapılan kadastro çalışmalarında T. Evvel 329 tarih, 1 ve 2 numaralı tapu kayıtlarına istinaden … oğlu … ve “…. ” adlarına ½ paylı olarak tesbit edilmiş, 28.4.1961 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmişlerdir. 12.11.1999 tarihli encümen kararı üzerine yapılan imar çalışmalarında, 2441 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 167/2400 pay, 2440 ada 7 parsel sayılı taşınmazda 7/2400 pay “… ” adına tescil edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlarda iptali ve tescili istenen hisseler imar parsellerinde “… ” adına kayıtlı olup, Mahkemece bu kişinin mirasçıları olarak; 1277 d. “…..’e” ait Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/549 Esas, 2005/532 Karar sayılı mirasçılık belgesinde belirtilen mirasçıların davaya dahil edildikleri anlaşılmıştır. Anılan mirasçılık belgesi uyarınca dava kendilerine yöneltilen gerçek kişilerin miras bırakanı “…..” ile imar yoluyla oluşan 2441 ada 4 ve 2440 ada 7 parsel sayılı taşınmazlarda kayıt maliki olan “…. ” ile kadastro tespit maliki “…’in” aynı kişiler olup olmadıkları hususunda duraksama oluşmuştur. Bundan ayrı, dava konusu 89 ada 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlarda pay maliki olarak görünen “… ‘in”, imar çalışmaları neticesinde oluşan 2441 ada 4 ve 2440 ada 7 parsel sayılı taşınmazlarda “… ” olarak tescil edildiği görülmüş, bu değişikliğe ilişkin yasal dayanağın varlığı üzerinde durulmamıştır.
Dava konusu taşınmazlarda iptal ve tescile konu hisselerin imar yoluyla oluşan tapu kaydında malik olarak görünen … ile kadastro sonucu oluşan tapu kaydında malik olan….. ve …. isimli kişilerin aynı kişi olup olmadıkları hususu üzerinde durularak, bu konuda ayrı bir inceleme yapılması gerekmektedir.
O halde, Mahkemece; dava konusu 89 ada 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlarda … adına kayıtlı hisselerin imar sonucu gittikleri imar parsellerinin tescillerine esas alınan imara ait tüm kayıt ve belgelerin onaylı örneklerinin eksiksiz olarak getirtilip dosya arasına alınarak, kadastro sonucu oluşan tapu kayıt maliki “… , ile imar sonucu oluşan taşınmazlarda tapu kayıt maliki “… ‘in” aynı kişi olup olmadıklarının hiçbir duraksamaya yer verilmeyecek biçimde belirlenmesi, bundan sonra, davacıya, kadastro sonucu ve imar sonucu oluşan taşınmazlarda iptal ve tescili istenen hisselerin tapu kayıt maliki ile …..’in aynı kişi olup olmadığının tespiti için yetki verilerek, Tapu Sicil Müdürlüğü ve ….. mirasçıları hasım gösterilmek suretiyle ilgili Mahkemede dava açmak üzere HMK.165/2.maddesi uyarınca süre verilmesi, bu hususun bekletici sorun yapılması , anılan dava sonucu beklendikten sonra diğer delillerle birlikte değerlendirilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gereklidir. Bu yön gözetilmeksizin verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının (1) nolu bentteki nedenlerle reddine, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bozma sebebine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 21.04.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI

Başkası adına tapuda kayıtlı taşınmazdaki malike ait kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için üçüncü kişiye takip ve dava açma yetkisi verilemez. Tapu kayıt malikinin gerçek kimliği ve ölüm tarihi davacı tarafça kanıtlanamamıştır. Davanın reddi bu sebeple isabetlidir. Sonuç itibariyle isabetli olan Mahkemenin ret kararının onanması gerektiğini düşünüyorum. 21.04.2015