Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/6404 E. 2015/10057 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6404
KARAR NO : 2015/10057
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

İstanbul 4. Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak

….. ile …

aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair İstanbul 4. Aile Mahkemesi’nden verilen 26.11.2013 gün ve 126/770 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı Pelin vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000-TL alacak isteğinde bulunmuş, 09.09.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 250.000,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalı Ali vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile 250.000-TL’nin karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 11.12.1997 tarihinde evlenmiş, 20.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 13.02.2012 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK’nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM’nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK’nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.).
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 29.06.2012 havale tarihli dilekçede, tasfiyeye konu malvarlığı değerleri 3093 ada 114 parselde kayıtlı davalı payına düşen 3 adet daire, bu dairelere ait 1 yıllık kira gelirleri, Selamiçeşme’deki Alioğlu Apartmanında bulunan 7 nolu daireden elde edilen kira gelirleri, Bağdat Caddesi No:145’te bulunan 2 ve 3 nolu dükkanlardan elde edilen kira gelirleri ve Feneryolu Hatboyu Caddesinde bulunan taşınmazdan elde edilen kira gelirleri olarak 5 kalem halinde sayılmıştır.
Davacı tarafın da kabulünde olduğu üzere, 3093 ada 114 parsel sayılı taşınmaz, davalıya murisi babasından miras yoluyla kalmış olup, davalı eş ve diğer mirasçılar tarafından bu taşınmazla ilgili olarak yüklenici ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ve bu parsel üzerinde bulunan tasfiyeye konu 1, 10 ve 15 nolu bağımsız bölümler davalı eş tarafından bu şekilde edinilmiştir. TMK’nun 220/4.maddesi uyarınca kişisel malların yerine geçen değerler de kişisel mal sayılır. Söz konusu bağımsız bölümlerin davalı eşe miras yoluyla kalmasından sonra da iyileştirmesine katkıda bulunulduğu iddia edilip Kanıtlanmamıştır. Bu açıklamalar karşısında, 3093 ada 114 parselde bulunan 1, 10 ve 15 nolu bağımsız bölümler davalı eşin murisinden kalan kişisel malıdır. Bu nedenle davacı eşin bu taşınmazlar yönünden bir alacak hakkı bulunmamaktadır.

Kira gelirleri bakımından, kira gelirlerinin elde edilmesinin ispatı yeterli olmayıp bu kira gelirlerinin mal rejiminin sona erdiği tarihte davalının malvarlığı içinde olduğunun ve tüketilmeyip tasarruf edildiğinin de ispatlanması gerekir. TMK’nun 225/2.maddesinde, taraflar arasındaki mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarihte sona ereceği, aynı Kanunun 235/1.maddesinde, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş malların, tasfiye anındaki değerleri ile hesaba katılacağı yazılıdır. Bu açıklamar karşısında; 3093 ada 114 parselde bulunan 1, 10 ve 15 nolu bağımsız bölümlerden, Selamiçeşme’deki Alioğlu Apartmanında bulunan 7 nolu daireden, Bağdat Caddesi No:145’te bulunan 2 ve 3 nolu dükkanlardan ve Feneryolu Hatboyu Caddesinde bulunan taşınmazdan elde edilen kira gelirlerinin anılan kanun maddesi uyarınca mal rejiminin sona erdiği anda mevcut olduğu ya da tasarruf edilip yatırıma dönüştürüldüğü, başka bir malvarlığının edinilmesinde kullanıldığı ileri sürülüp kanıtlanamadığından davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya, 4.275,00 TL peşin harcın da temyiz eden davalıya iadesine 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.