YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6272
KARAR NO : 2015/12846
KARAR TARİHİ : 10.06.2015
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, …..İcra Müdürlüğü’nün 2012/22169 sayılı takip dosyasında yapılan 06.07.2012 tarihli haciz sırasında, davalı 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak 3. kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı üçüncü kişi, haczin yapıldığı işyerini borçludan değil borçlunun satmış olduğu kişiden satın aldığını, dosya borçlusu ile bir ilgisi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; haciz yapılan adreste borçlunun market işlettiği ve Vergi Dairesi’ne bu adresi bildirdiği, borçlunun vergi kaydının kapanması üzerine de aynı adreste kayınbiraderi olan davalı 3. kişinin aynı faaliyeti gösterdiği, taraflar arasında organik bağ bulunduğu, aynı yerde aynı işi yapmaya devam ettikleri bu nedenle alacaklılardan mal kaçırma kastıyla hareket edildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” iddiasının reddi davası niteliğindedir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, üçüncü kişi ya da onun adına vekili, yetkilisi, vb. bir kişi ya da borçlu tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak geçerli bir istihkak iddiasında bulunulmasıdır.
Somut olayda, dava konusu 06.07.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında, 3. kişi yararına…. istihkak iddiasında bulunmuştur. Anılan şahsın, 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili ya da borçlu temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3. kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır.
Bu durumda, Mahkemece alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.